GÜNDEM

Koruma altındaki deniz çayırları söküldü

Balıkesir'in Erdek ilçesinde plaj temizliği sırasında, koruma altında bulunan deniz çayırları kepçelerle sökülerek kıyıya yığıldı. Binlerce kök deniz çayırının, sayısız deniz canlısı ile birlikte söküldüğünü belirten Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Korunan türler arasında yer alan deniz çayırları, plaj temizliği adı altında kepçelerle sökülerek kıyıya yığıldı. Uyaran vatandaşlara aldırış etmeden gün boyunca katliam sürdürüldü" dedi

Sualtı dünyasının 'Amazon ormanı' olarak anılan ve ekosistemde önemli yere sahip 'deniz çayırı', son yıllarda yok olma tehlikesi nedeniyle koruma altına alınan türler arasında yer aldı. Balıkesir'in İznik ilçesi Narlı Mahallesi'nde bulunan plajın temizliği sırasında korunan türler arasında olan deniz çayırlarının sökülerek kıyıya yığıldığını belirten Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Marmara Denizi’nde dört tür deniz çayırı yaşamakta olup, Akdeniz’e endemik Posidoniaoceanica türü sadece Paşalimanı Adası ve Narlı Mahallesi kıyılarında çok sınırlı bir alanda yaşayabilmektedir. Deniz çayırları, tür fark etmeksizin kıyısal alanda tüm deniz canlıları için barınak, beslenme, üreme ve saklanma alanı olarak hayati önemdedir. Diğer taraftan deniz çayırları denizin akciğerleri olarak bilinir ve 1 metrekare deniz çayırı alanı günlük ortalama 10 litre civarında oksijen üretir. Deniz çayırları sedimenti tutarak suyu berraklaştırır, kıyısal alanı dalga erozyonundan korur. Karbonu tutarak iklim krizine karşı mücadeleye katkı verir. Tüm bu özellikleri nedeniyle bütün dünyada ve ülkemizde deniz çayırları koruma altındadır" diye konuştu.

'MARMARA DENİZİ OKSİJEN KRİZİNE MARUZ BİR DENİZ OLMA YOLUNDA İLERLEMEKTEDİR'

Marmara Denizi'nin 2021 yılında yaşanan müsilaj felaketinden sonra adalar da dahil olmak üzere Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildiğini ifade eden Sarı, "Her türlü kıyısal işlem doğrudan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının iznine bağlanmıştır. Müsilaj sonrası yapılan bilimsel çalışmalar derinlerde oksijenin azaldığını, bu yüzden köpek balığı ve vatoz gibi derinlerde yaşayan türlerin de kıyılara doğru geldiğini göstermektedir. Yani Marmara Denizi oksijen krizine maruz bir deniz olma yolunda ilerlemektedir. Bu yüzden deniz ekosisteminde oksijeni artıran, oksijen üreten deniz çayırlarının korunması yönünde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü projeler gerçekleştirmektir. Yani devlet, deniz çayırları korunsun diye şu zor ekonomik şartlarda para harcamaktadır" dedi.

'BAKANLIĞA BİR İZİN TALEBİNDE BULUNULMAMIŞTIR'

Daha berrak plajların deniz çayırlarını korumakla mümkün olacağının altını çizen Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Deniz çayırları bulanıklık yapan askıdaki partikülleri tutarak suyu berraklaştırır. Diğer taraftan deniz çayırları, 1 saatte 6 litre deniz suyunu filtre eden pinaların en önemli yaşam alanıdır. Deniz çayırlarına verilen her zarar, denizin oksijen üretim kapasitesinin azaltılması ve doğrudan oksijensiz bölgelerin genişlemesine yardımdır. Plajda ayağına deniz çayırı değdiğinde rahatsız olanlar, denize girerken basit bir deniz patiği giyerek önlem alabilir. Erdek Narlı Mahallesi İskelesi solunda kalan plaj bölgesinde deniz çayırı katliamını hiç bir kurumun yapmayacağı açıktır. Zira bu konuda ilgili bakanlığa bir izin talebinde bulunulmamıştır. Çayır düşmanlarının bilinçli bir şekilde hafta sonunu tercih ettikleri anlaşılmaktadır. İlgili kamu kurumlarının denetim görevi mesai saatleriyle sınırlı değildir. Bu durum derhal incelenerek sorumlular tespit edilmeli ve haklarında gerekli yasal işlem yapılarak kamuoyu bilgilendirilmelidir" ifadelerini kullandı.