ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Attalos Heykeli önünde yapılan eylemde, “19 Aralık Katliamlarını Unutmadık, Unutturmayacağız” ve “Maraş’ı Unutmadık, Unutturmayacağız” yazılı pankartlar taşındı. Basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği (İHD) Antalya Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ulaş Ertaş'ın okuduğu eylemde, “Sorumluları ortaya çıkarılmış ve hesabı sorulmuş olsaydı, bugün burada sessizce acımızı paylaşıyor ve kaybettiğimiz canlarımızı anıyor olacaktık” denildi.

Foto (2)-99

SORUMLULAR ORTAYA ÇIKARILMADI
Sorumluluların ceza yerine ödüllendirildiğini belirten İnsan Hakları Derneği (İHD) Antalya Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ulaş Ertaş, “Bugün 19 Aralık Hapishaneler Katliamı'nın 23’üncü yıldönümü, Maraş katliamının ise 45’inci yıldönümü. Eğer bu katliamlarla yüzleşilmiş, sorumluları ortaya çıkarılmış ve hesabı sorulmuş olsaydı, bugün burada sessizce acımızı paylaşıyor ve kaybettiğimiz canlarımızı anıyor olacaktık. Ancak bu katliamların üstleri örtülmüş, gerçek sorumluları ortaya çıkarılmamış, hatta ödüllendirilmişlerdir. Bu nedenle, aynı zamanda öfkemizi ifade etmek için buradayız. Maraş’ta ölülerimiz dahi tam tespit edilemedi. Yüzlerce kadın tecavüze uğradı, korkunç bir katliam yaşandı. Ardından latliamı bahane ederek sıkıyönetim ilan edildi. Çorum katliamını ise 12 Eylül faşist darbesi takip etti. Maraş katliamı davalarında, katliam mağdurlarının avukatları, Ceyhun Can, Halil Sıtkı Güloğlu ve Ahmet Albay da aynı faşist odaklar tarafından katledilmişlerdir. Katliam kurbanlarını ve hakikatin ortaya çıkması için mücadele ederken katledilen avukatları saygı ile anıyor ve Maraş katliamı ile ilgili bütün devlet arşivlerinin kamuoyuna açıklanmasını ve insanlığa karşı suçlarda zamanaşımı uygulanmasına son verilerek katliam dosyasının yeniden açılmasını, bütün faillerin ortaya çıkarılarak yargılanmalarını talep ediyoruz” dedi.

Foto (3)-60

CEZA YERİNE ÖDÜLLENDİRİLDİLER
Hapishanelerde yaşanan olaylara da değinilen açıklamanın devamında Avukat Ertaş, “19 Aralık 2000 tarihinde hafızalarımızdan asla silinmeyecek bir halka daha eklendi. Türkiye Cezaevlerinde F Tipine geçiş ve tecrit koşullarını protesto etmek amacıyla açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlülere karşı 19 Aralık 2000 tarihinde Türkiye genelinde 20 cezaevine eş zamanlı bir operasyon yürütüldü. Bu operasyonlarda 30 mahpus ve 2 güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi, 300’e yakın mahpus yaralandı. Mahpuslara uygulanan şiddet Türkiye tarihinin en kanlı sayfalarından biri olarak hafızalara kazındı. Üstelik sonuçları itibarı ile insanlık suçunun işlendiği, insanların katledildiği operasyona ‘Hayata Dönüş’ adı verilmişti. Dakika dakika dünyaya izlettirilen katliamın izleri silinecek gibi değildi ama hızla deliller karartılmaya çalışıldı. Katliamın failleri ve sorumlular hakkında etkin soruşturma yürütülmedi, hatta korundular, terfi ettirildiler. Dönemin Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü, bu katliamdaki rolü nedeniyle 2004 yılında ‘Devlet Üstün Hizmet Madalyası’yla ödüllendirildi. İnsan yaşamının önceliğinin gözetilmediği bu katliama dair aradan geçen 23 yıllık süre zarfında sorumlular yargılanmamış, failler cezasızlık zırhı ile korunmaya devam edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Kaynak: ANTALYA EKSPRES GAZETESİ