Antalyaspor Kulübü Başkanı Mustafa Ergün, dün ilk kez basın ile bir araya geldi.

Başkan Ergün; projelerini anlattı, hedefleri konuştu, önemli de mesajlar verdi.

Neydi bu önemli mesajlar bir bakalım…

Öncelikle toplantının bir kulüp ile ilgili kısmı var bir de AŞ ile ilgili kısmı.

Dernek ile ilgili olan kısımda spor salonu ve Hasan Subaşı Tesisleri içerisinde bulunan yüzme havuzunun üzerinin kapatılması konusu var.

Ki bu iki proje bana göre son derece önemli. Bu konuda çalışmalar devam ediyor.

Gençlik Festivali düzenlenecek, bu projeden de Antalyaspor Kulübü ciddi bir gelir bekliyor.

Bunlar kulübü ilgilendiren kısım. Ancak herkesin merak ettiği bir de işin AŞ kısmı bulunuyor. Neden?

Çünkü Antalyaspor Kulübü, AŞ’nin yüzde 59,6 hissesi ile en büyük ortağı. Bir anlamda da denetleyici kurumu.  

Başkan Mustafa Ergün, Anonim Şirketin 5 milyon Lira’nın üzerindeki her harcamasına müdahil olacaklarını bir kez daha tekrarladı.

Bu konu bana göre çok önemli. Ve müdahil olması da son derece doğru.

Çünkü borç 35 milyon Euro’lara dayandı, UEFA’da 16 dosya var, Antalyaspor’un bu dosyalara ödemesi gereken para da yaklaşık olarak 5 milyon Euro.

Transfer yasağı söylentileri dolaşıyor ki böyle bir durum yaşanırsa yandı gülüm keten helva…

Engelle yasak arasındaki fark şu; engelde dosyaları kapatınca engeli kaldırabiliyorsunuz ancak yasak gelirse dosyaları kapatsanız dahi transfer yapma şansınız yok.

Bu nedenle transfer yasağı demek çok büyük bir krizin başlaması demek oluyor.

İşte bundan dolayı anonim şirketin en büyük hissedarı olan kulübün harcamalara müdahil olması kadar doğal bir durum yoktur.

Kaldı ki Mustafa Ergün’ün söylemlerinden de bu konuyu çok önemsediklerini görebiliyorum.

Yani bir benzetme yapmak gerekirse Antalyaspor’da da artık ‘Mehmet Şimşek’ dönemi başladı diyebiliriz.

Başkan Ergün’ün bir diğer önemli açıklaması ise ‘B planımız var’ söylemi oldu.

Bu camiada uzun zamandır konuşulan bir konu.

Şayet mevcut yönetim bırakırsa ne olacak?

Gördüğüm kadarıyla bu anlamda da Antalyaspor Kulübü hazırlıklı.

Bu konuyu bana göre farklı noktaya çekmemek gerekiyor. Zaten olması gereken de budur. Siz ‘sigorta’ konumundaysanız mutlaka her şeye hazırlıklı olmak zorunda olmalısınız. Yoksa orada oturmanın bir anlamı da kalmaz.