Futbolcu Alex De Souza’ya taraflı tarafsız herkes hayrandı. Fenerbahçeli olsun olmasın, onun takımdan ayrılışı herkesi derinden yaralamıştı.
Yıllar sonra Alex de Souza, Antalyaspor teknik direktörü olarak Türkiye’ye geri döndü.
Ancak kenardaki sakin hatta tepkisiz duruşu, ideal 11’ini bir türlü bulamaması, oyunu okumadaki sıkıntıları, kafasındaki oyun planını sahaya bir türlü yansıtamaması işlerin yolunda gitmemesine neden oldu.
Ve Antalyaspor yönetimi Brezilyalı teknik adam ile yolları ayırma kararı aldı.
Bana göre geç kalınmış bir karardı.
Yerine ise Emre Belözoğlu getirildi.
Emre hocanın geçtiğimiz sezon Ankaragücü ile yaşadığı başarısız hikaye hem hoca için hem de Antalyaspor için risk taşıyordu.
Ancak Emre hoca Antalyaspor’da öyle bir grafik sergilemeye başladı ki, 19 hafta sonunda 20 puanla 14. sırada aldığı takımı 30. Haftada ligin 7. basamadığına 39 puanla oturttu.
İç sahada maç kaybetmedi. 6 maçta 4 galibiyet 2 beraberlik aldı. Ve son 10 haftanın Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’tan sonra en çok puan toplayan takımı oldu.
Hikayenin sonu nereye varacak hepimiz göreceğiz ancak 10 hafta ne değişti biz ona bakalım…
Emre hocanın elinde sihirli bir değnek yok.
Ancak futbolculara sihirli bir değnek değdirmişçesine performans sergilediklerini görüyoruz.
Kenan Piric sezon başından beri çok eleştirildi. Ancak Emre hoca ile birlikte maç kazandıran kaleci konumuna geldi. Savunmada Veysel ve Güray adeta futbola yeni başlamışçasına hırslı ve azimli.
İsmini unuttuğumuz Mert, bu sezonun en fazla çıkış yapan oyuncaları arasına girdi.
Safuri unutulmuştu yeniden doğru. ‘Vasat’ denilen Van de Streek takımın yıldızı haline geldi.
Gol atmayı unutan Gaich, sonradan oyuna girerek Antalyaspor’a maç kazandırmaya başladı.
Güray çıkıyor yerine Abdürrahim giriyor ama o da sırıtmıyor.
İşin belki de en önemli tarafı da oynayan oynamayan yada sonradan oyuna dahil olan tüm futbolcular, hocaya saygı gösteriyor, kazan kaldırmıyor ve şans verildiğinde elinden gelinin en iyisini yapmaya çalışıyor.
Yani sorun çıkarmak yerine başarıya kilitlenmiş durumdalar.
Bunun nedeni de herkesin hocanın adaletine inanmış olması.
İşte sihirli değnek bana göre budur. Hoca, kim hak ediyorsa formayı ona veriyor.
Takımda garanti diye bir şey yok.
Antalyaspor’da isimlere değil, performansa bakılıyor. İşte bu da başarıyı getiriyor.
Böyle olunca da ligin en çok gol yiyen takımı da olsanız, sonuca gitmeyi başarıyorsunuz.
Zaten hoca gol yeme sorununu da çözerse bambaşka şeyler konuşabileceğiz…