KÜLTÜR - SANAT

Mutluluk enerjisi veren bir şehir; Edinburgh

Christmas günleri olduğu için kalabalık ve bir o kadar da hareketli bir şehir Edinburgh. ‘Mutluluk bulaşıcıdır’ dedikleri bu olsa gerek. Bize de şehrin enerjisi geçti diyebilirim. Victoria Street, gerçekten de rengarenk dükkanlarıyla tam bir ‘büyücü’ alışveriş caddesi

ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Fahrettin Hepkeskin'in haberine göre, Mutluluk bulaştıran şehir Edinburgh sokaklarını Birleşik Krallık, İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda olmak üzere 4 kurucu devletten oluşuyor. Yaşam kalitesi yüksek İngiltere’nin Başkenti Londra’dan İskoçya’nın Başkenti Edinburgh’a 4 saatlik konforlu bir hızlı tren yolculuğu ile ulaştık. Kuzey Denizi kıyısındaki Edinburgh, UNESCO tarafından koruma altına alınmış, tarihi bir yer. Altı gün kaldığımız Edinburgh’un sokaklarını yürüyerek dolaştık ve bundan da büyük bir keyif aldık. Her köşesi Pub, Cafe, yiyecek, içecek dükkanları, katedralleri, anıtları, müzeleri ile bu küçük ve neşeli şehri çok sevdik.
Christmas günleri olduğu için kalabalık ve o kadar da hareketli bir şehir Edinburgh. ‘Mutluluk bulaşıcıdır’ dedikleri bu olsa gerek. Bize de şehrin enerjisi geçti diyebilirim.

Gittiğim diğer Avrupa şehirlerine göre Edinburgh çok daha ucuz. Edinburgh’ta metro yok fakat zorda kalırsanız siyah taksilere binerek en uzak yere 20 Paund ödüyorsunuz. 

Edinburgh göreceli olarak ufak bir şehir demiştim, o yüzden konaklamayı da şehir merkezine yakın bir yerde yaptık. Victoria Street yerel dükkanların renkli cepheleri, çeşitli restoranlar, butikler, barlar ve müzik kulüpleri ile ünlü yaşanılası bir cadde. Böyle cepheleri renkli evleri olan bir yer daha görmüştüm, Norveç’in UNESCO tarafından koruma altına alınan şehri Bergen’de.

Yazar J.K. Rowling Victoria Caddesi üzerindeki bir ofiste Harry Potter büyücülerini tasarlarken ‘Victoria Street’ten esinlendiği söyleniyor. Cadde, gerçekten de rengarenk dükkanlarıyla tam bir ‘büyücü’ alışveriş caddesi. Zaten buradaki mağazaların vitrinlerine bakarsanız göreceksiniz ki yarısı Harry Potter ile ilgili. Harry Potter objelerini birkaç Paund’a alabiliyorsunuz.
Buradan Royal Mile’a yani Kraliyet Yolu’na doğru yürüyebilirsiniz. Edinburgh’un tarihi kalbi ise Kraliyet Yolu’nda (Royal Mile) atıyor. Bu yolda karşınıza Kiliseler, Şapeller ve katedrallerden oluşan uzun bir liste çıkıyor. Royal Mile, Edinburgh Kalesi’nden başlayıp Hollyrood House Palace’a kadar uzanan yaklaşık 2 kilometre uzunluğunda şehrin en turistik caddesi. Ve tahmin edeceğiniz üzere ‘ceketinizi atsanız’ derler ya öyle, her yer tarihi bina.  Binalar ve sokaklar birbirine dar merdivenlerle bağlanıyor ve tabii ki çeşit çeşit müzeler, restoranlar, mağazalar. Edinburgh Kalesi şehrin en önemli simgesi yılda yaklaşık bir milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor. Kalenin bulunduğu tepeye ‘Castle Rock’ deniyor ve Victoria Street’deki evimizden 5 dakikalık bir yürüyüşle ulaştık. Edinburgh Kalesi, yüzyıllar boyunca kale, kraliyet konutu, hükümet merkezi, cephanelik ve hapishane olarak İskoçya'ya hizmet etmiş. Sayısız kuşatma, kraliyet doğumları ve ölümleri, öldürücü entrikalar ve askeri gösterilere sahne olan Edinburgh kalesi, uzun zamandır İskoç tarihinin ve ulusal gururun bir sembolü olmuş ve İskoçya'nın en popüler turistik mekânı olan kale, Edinburgh şehri ile birlikte UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak listelenmiş.
Edinburgh’un şehir merkezine yürüyerek 10-15 dakika mesafedeki Dean Village, Leith Nehri kenarında küçük bir köy. İşte burası da sizi büyüleyecektir. Köyde herhangi bir Cafe, Restoran gibi oturacak bir yer olmaması da köyün aşırı turistik olmasını engellemiş. O yüzden geliyor, geziyor ve geri dönüyorsunuz. Bir de bol bol fotoğraf şart. Biz de çektiğimiz fotoları bu sayfaya sığdırmaya çalıştık.
Edinburgh’ta gezi listesine aldığımız İskoçya Ulusal Müzesi ve Edinburgh Botanik Parkı’nı torunlar anne babaları ile gezdiler. Londra yazımda ifade etmiştim, bu seyahatler torunlarımın istekleri doğrultusunda yapılacaktı ve yapıldı. Sizin için İskoçya Ulusal Müzesi hakkında bilgi topladım. Yılda yaklaşık 2,2 milyon kişinin ziyaret ettiği İskoçya Ulusal Müzesi, başkent Edinburgh'un önemli turistik ve kültürel mekanları arasında yer alıyor. İskoçya Ulusal Müzesi'nde, depolarında yer alan 12 milyon obje ve canlı örneklerinden küçük bir bölümü sergilenebiliyor. Doğa, hayvanlar alemi, Antik Mısır, Doğu Asya, bilim-teknoloji, seramik sanatı ve moda galerilerini tek çatı altında toplayan müze, ziyaretçilerini farklı bir yolculuğa çıkarıyor.
Edinburgh’u fotoğraflarla daha iyi anlayacağınız umuduyla, sizlere de bol seyahatler dilerim.