Neler Kaybettik Neler Kazandık …
Evet rekorların kırıldığı 2019 yılı biterken hayatımıza Corona diye bir virüs girdi ve tüm dünyayı etkisine aldı ve hayat durdu.
Her ülke yaşadığı vaka yoğunluğuna göre çok farklı önlemler aldı ve bu önlemlerle bu virüs ile mücadele etti. Biz de Türkiye olarak önce çok farkına varamadığımız ama sonradan artan vaka sayıları ve ölümler ile birlikte 1980 Askeri İhtilalinden sonra ilk kez 'Sokağa Çıkma Yasağı' dahil bir sürü önlem ile karşı karşıya kaldık.
Dünya'da neredeyse hayat durdu, turizm sektörü dibi gördü. Bizde Antalya olarak Mart ayında neredeyse tamamen duran uçuşlar, Haziran ayında normalleşme süreci ile birlikte bir kıpırdanma başladı. Yine aynı dönemde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından önce zorunlu olmayan sonra zorunlu hale getirilen Güvenli Turizm Sertifikası hazırlandı ve tebliğ edildi. Çok ciddi bir tecrübeye sahip olan Türk yatırımcısı ve profesyoneli hemen bu sertifika için yoğun bir çalışma içerisine girdi ve Temmuz ayına geldiğimizde 50 oda ve üzeri açık olan tüm tesisler Güvenli Turizm Sertifikasını aldılar.
1 Haziran normalleşme süreci ile birlikte pandemiden yeterince sıkılmış ve seyahat etmek isteyen Türk misafirlerimiz ile başlayan turizm yolculuğu yavaş yavaş kendini hissettirmeye başladı. Bu dönemde yabancı gazetecileri, bürokratları ve tur operatörlerini ülkemize davet ettik, aldığımız önlemleri yerinde gösterdik. Ülkemize seyahat edecek turistlerin ne kadar güvenli ve hijyenik koşullarda tatil yapacaklarını gösterdik.
Temmuz ayında Ukrayna ile başlayıp İngiltere ve Kazakistan gibi ülkelerden turist gelmeye başladı. Ağustos ayında Rusya'nın önce tarifeli sonra charter uçaklarına izin vermesi ve Almanya'nın kısmi yasaklarını kaldırması ile Avrupa'dan misafir almaya başladık.
Mart ayında tamamen duran turizm Haziran'dan itibaren iyileşme gösterse de Antalya'daki yüzlerce tesis bu yıl kapılarını açmadı açamadı. Sektöre birtakım destekler sağlandı ancak yeterli olmadı. İşletmelerin bazı vergi borçları ötelendi, çalışanlar için daha doğrusu çalışamayanlar için kısa süreli çalışma ödeneği gibi teşvikler uygulandı ve uygulanmaya devam ediyor çünkü zaten yarısından fazlası kapalı olan otellere kış sezonunun yaklaşması ile birlikte yeni tesisler ekleniyor. Bakalım kışın kaç tesisimiz açık kalmayı başaracak.
Bunca karamsarlığa rağmen böyle bir dönemde NASIL TURİZM YAPILIR dünyaya gösteren ülke Türkiye ve şehir Antalya oldu. Bu gerçekten çok büyük başarı, tüm destinasyonların kapılarını kapatmak zorunda kalmasına rağmen 'Türk Turizmi'nin ayakta kalmaya çalışması ve verdiği mücadele ayakta alkışlanmayı hak ediyor.
Geçen yıl Antalya'ya yaklaşık 16 milyon turist gelmişti, belki bu yıl bunun %70-80'i gerçekleşmeyecek. Ancak gelen her turistin bu şehirden bu ülkeden mutlu ve sağlıklı gitmesi çok önemli idi.
Bu yıl hayatımızda hiç deneyimleyemediğimiz bir yaşam şekli oluştu ve yaşamaya devam ediyoruz. Bu süreçte çok büyük tecrübeler edindik. Hem ülke hem sektör olarak çok büyük çok önemli isimleri kaybettik.
Bir daha bugünlerin yaşanmaması ve yine rekorlar kırdığımız, turizmin zirve yaptığı sağlıklı bereketli günlerde görüşmek dileğiyle.
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ülkay ATMACA