ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, ANTALYA’daki bir lisenin müdür yardımcısı Gülşah Tekin, öğrencisi E.Y.’nin velisi olarak gelen ve aynı okuldan geçen yıl mezun olan H.Y. tarafından darbedildi. Boğazı moraran Tekin, H.Y.’den şikayetçi oldu. Olay, 22 Mayıs günü Muratpaşa ilçesi Yüksekalan Mahallesi’ndeki 75’inci Yıl Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nde meydana geldi. Okulda bir süredir arkadaşlarını tehdit ettiği öne sürülen E.Y., temizlik yapıldığı sırada okulun tuvaletini kullanmak istedi. Görevli ise temizliğin devam ettiğini, kısa süre sonra kullanabileceğini söyledi. Bunun üzerine E.Y., görevliye tehdit ve hakarette bulundu. Bunun üzerine görevli de müdür yardımcısı Gülşah Tekin’e giderek durumu anlattı.
SUÇ DUYURUSNUDA BULUNDU
Tekin, E.Y.’den velisini okula çağırmasını istedi. E.Y. velisi olarak aynı okuldan geçen yıl mezun olan ablası H.Y.’yi çağırdı. Tekin odasına gelen abla kardeşe, anne veya babalarını çağırmasını söyledi. Bunun üzerine H.Y., Tekin’in boğazını sıkıp, tırnaklarını geçirip duvara ittirdi. Tekin’in yardımına mesai arkadaşları yetişti. Durumun bildirilmesiyle okula gelen polis ekibi, Tekin’in şikayetçi olması üzerine H.Y.’yi polis merkezine götürdü. Boğazında kanama ve morarma olan Gülşah Tekin, hastaneye giderek darp raporu aldı. 3 gün iş göremezlik raporu alan Tekin, savcılığa giderek H.Y. hakkında suç duyurusunda bulundu.
ŞİDDET GİDEREK ARTIYOR
Türk Eğitim Sen üyeleri, okul önünde açıklama yaptı. Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, “Yine okul ve yine bir eğitimciye şiddet vakası daha yaşanmıştır. Bu sefer ki şiddet ise veli tarafından gelmiştir. Gülşah Öğretmen yalnız değildir. Kendisini ve şiddete maruz kalan tüm eğitim çalışanlarını yalnız bırakmadık bırakmayacağız” dedi.
BİR MİLLİ ÖDEVDİR
Oğuz “Çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılması, kamera sisteminin olmaması şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır. Oysa her okulumuza güvenlik görevlisi alımı yapılması ve okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur. MEB’in bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi, fedakârlıktan kaçınmaması çok önemlidir. Kanun tekliflerimizde özellikle eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulmasının hükme bağlanmasını istedik. Buradan bir kez daha ailelerimize ve tüm topluma çağrıda bulunuyoruz: Öğretmenlere verdiğimiz değer çocuklarımızın geleceğine yönelik verdiğimiz kıymettir. Bu bilinçle hareket etmek milli bir ödevdir” ifadelerini kullandı.
