Özel Haber / Güven Güneş
PHASELİS Antik Kentini betona boğacak projeye karşı siyasi parti temsilcilerinden ve meslek odalarından tepkiler gelmeye devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Phaselis Antik Kenti'nde iki ayrı plaj işletmesi için bir şirkete ihale verdi. Bölge, 1'inci derece arkeolojik SİT alanı statüsündeki koruma alanı içerisinde yer almasına karşı ihaleyi alan firmaların iş makinelerinin ormanlık alanda yol açması ve ağaçları tahrip etmesi tepkilere neden oldu. Projenin durdurulması için TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi'nin Ankara İdari Mahkemesi'nde yürütmeyi durdurma davası açtığı öğrenildi. Açılan davalarda, projenin Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nün ilke kararlarına aykırı olduğu gerekçe gösterildi. Projeye dair herhangi bir ÇED raporu olmadığı da dava dilekçesine eklendi. GERİ DÖNÜLMEZ BİR TAHRİBATA YOL AÇACAK Phaselis Antik Kenti'nin betona boğulması halinde geri dönülmez bir doğa tahribatı olacağını belirten Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Derya Ünver, 'Bu bölgede yapılan çalışmaların bir an önce durdurulması gerekmektedir. Phaselis 1'inci dereceden arkeolojik sit alanı içeresinde yer alıyor. Betona boğulması asla kabul edilir bir durum değildir. Bu tarz özel yerlerin bir taşıma kapasitesi vardır. Doğanın bozulmadan yarınlara da kalabilmesi için gün içinde belli sayıda insanı ağırlayabilir. Buna uygun projeler beklerken tam tersi bir durumla karşı karşıyayız. Bu bölgenin özelliği dikkate alınmadan daha çok insan çekmek adına restoran, kafeterya gibi alanlar yaratılarak kendi tabirleriyle 'çekim merkezi' yaratılmaya çalışılıyor. Antalya turizmde Türkiye'ye en fazla katkı sağlayan şehirken ve bunu da doğal güzellikleriyle yaparken bu şekilde doğanın tahrip edilmesi kabul edilemez. Bu tarz projelerle aynı zamanda doğal yaşamı da tehlikeye atmış oluyorlar. Betonun döküldüğü bir toprağın kendini yenilemesi de çok uzun yıllar alan bir süreç olmasından dolayı doğa adeta katlediliyor. Burada yaşayan irili ufaklı bir sürü canlı var. Bu canlıların da yaşam alanları yok etmiş oluyorlar' diye konuştu. BURALAR KORUNMALI 1'inci Derece Arkeolojik Sit Alanlarına çivi bile çakılmasının yasak olduğunu söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, 'İhaleyi hangi şirket ve hangi şartlar altında almıştır? Bu şirket daha önce bakanlıktan ve diğer kamu kurumlarından hangi ihaleleri almıştır? Bu ihalelerin toplam sözleşme bedelleri ne kadardır? Bu soruların cevaplarını vermesi gereken Bakan Ersoy'un görevi, arkeolojik ve kültürel zenginliklerimizi şirketlere transfer etmek değildir' dedi. YAPTIRIMLARA MARUZ BIRAKABİLİR CHP Milletvekili Budak, 'Tüm ülkenin gözü, kulağı, yüreği deprem bölgesinde iken Bakan Ersoy yangından mal kaçırır gibi antik kentlere gözünü dikmiştir. Bakan Ersoy, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre yapılanın suç olduğunu bilmiyor mu? Ülkemiz 2002 yılında Akdeniz'de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokolü TBMM'de onaylayarak yürürlüğe koymuştur. Bu protokol nedeniyle Akdeniz kıyılarındaki özel koruma bölgelerini korumayı taahhüt etmiş durumdayız. Ne ülke içindeki yasal düzenlemeler ne de uluslararası taahhütlerimiz umurlarında değil' diye konuştu. YERLER AYNI KARARLAR FARKLI 2021 yılında yine Alacasu Koyu'nda benzer bir yapılaşma için ihale yapıldığına ve bölge halkının tepkileri sonrasında ihalenin iptal edildiğine dikkat çeken Türkiye Komünist Partisi (TKP) Meclisi ve Antalya İl Komitesi Üyesi Nazlı Ece Mutlu, 'Alacasu'yla ilgili gelen tepkiler sonrasında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy '1'inci Derece Arkeolojik Sit alanlarında yapılaşma mümkün değil' diyerek ihalenin iptal edildiğini duyurmuştu. Şimdi bizzat Bakanlık tarafından, bahsedilen 1. Derece arkeolojik sit alanının yine bir ihale ile özel şirkete verildiğini görüyoruz. Bakanlık doğa ve tarihi eserlere zarar verilmediğini ve antik kenti koruma amacıyla yapıldığını belirtse de onaylanan projenin ağır bir tahribata yol açacağı sadece 3 gün içerisinde dahi bölgeye dökülen betonlarla kendisini göstermiş durumda. Bir yandan itirazlar ve ihale iptali için talepler yükselirken bir yandan da bu zamana kadar yeterli arkeolojik kazı çalışmasının yapılmamış olduğu Phaselis'e iş makineleriyle kalıcı zararlar veriliyor. Bu projenin zaman kaybetmeksizin durdurulması gerekiyor' dedi. RANT KAPISI HALİNE GELDİ Phaselis Antik Kenti'nin bulunduğu alan ve çevresi, tarihsel öneminin yanı sıra oldukça çekici koylara ve eşşiz bir doğaya sahip olduğunu söyleyen TKP Parti Meclisi ve Antalya İl Komitesi Üyesi Nazlı Ece Mutlu, 'Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın proje için ayırdığı bütçe 47,7 milyon liradır. Phaselis'teki arkeolojik kazı çalışmaları için 2022 yılında bakanlık tarafından ayrılan bütçe ise sadece 60 bin liradır. Bu rakamlar bize bir kere daha gösteriyor ki, düzenin piyasacı karakteri tarihi ve doğayı korumak üzerine değil, ondan kar elde etmek üzerine şekilleniyor. Phaselis'i betona boğacak yapılaşmaya bugün izin verilirse, yarın tabii ki diğer 1'inci Derece Arkeolojik Sit Alanlarımız için de aynı tehlikeler oluşacak. Biz bu projenin derhal iptal edilmesi için mücadeleyi sürdürecek, sürecin peşini bırakmayacağız' diye konuştu. DAVA AÇILDI Projenin durdurulması için TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi'nin Ankara İdari Mahkemesi'nde yürütmeyi durdurma davası açtığı öğrenildi. Açılan davalarda, projenin Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nün ilke kararlarına aykırı olduğu gerekçe gösterildi.
Phaselis için dava açıldı
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Phaselis Antik Kenti'ni betona boğacak projenin durdurulması için TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi'nin Ankara İdari Mahkemesi'nde yürütmeyi durdurma davası açtığı öğrenildi
Editör: Esra Yağcı
Yorumlar