KÜLTÜR - SANAT

Şehrin kalbindeki ihtişam

Antalya'nın tarihi dokusunu saran mistik bir örtü altında, Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi adeta zamanın içinde kaybolmuş bir inci gibi parıldar. Kaleiçi'nin dar sokaklarında, bu eski yapıdan geriye kalan tek tanık, taç kapısının ihtişamlı sırrıdır. Her bir taşı, binlerce yılın hikayesini anlatırken, medresenin geçmişiyle günümüz arasında köprü kurar, ziyaretçilerini efsunlu bir yolculuğa davet eder

Antalya, tarih ve gizem kokan sokaklarıyla her adımında sizi eski zamanlara götüren büyülü bir şehir. Kaleiçi, bu şehrin kalbidir; burada her taşın altında bir hikaye yatar. İşte bu hikayelerden biri de Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi'nin izinde yaşanır.

BİR ZAMANLAR MEDRESENİN İHTİŞAMLI GÜNLERİ

Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Antalya'nın tarihine tanıklık eden nadir yapılarından biridir. İhtişamlı günlerinde, Selçuklu’da 13. yüzyılda yapıldığında medrese genç zihinlere ışık tutar, bilgi ve hikmetin kapılarını aralar. İşte o günlerde, avluda dolaşan öğrencilerin ayak sesleriyle dolardı sımsıcak sokaklar.

TAÇ KAPININ SIRRI

Medresenin bugüne kadar ayakta kalan tek şahidi, taç kapısıdır. Onun her bir taşı, binlerce hikayeyi saklar içinde. İnce işlenmiş motifleriyle süslü, zamanın izlerini taşır; geçmişin yankılarıyla doludur.

KİTABE: ZAMANDA BİR YOLCULUK

Nişin içindeki mermer kitabe, zamanın tozunu silkeleyen bir anahtar gibidir. Arap harfleriyle yazılmış her bir kelime, geçmişin sayfalarını aralamak için bekler. Sultanların emirleri, hükümdarların iradeleri, bir zamanlar bu yazıtların ardında yankılanmış.

Kitabede şunlar yazılıdır:

“Mülk Yalnızca Allah’ındır. Bu mübarek medresenin yapılmasını Yüce Sultan, Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, Dünyanın ve Dinin yardımcısı fetih babası, Keykubad oğlu Keyhüsrev’in – Emir’ül-müminin ortağı – Allah saltanatını kalıcı kılsın, devletinde zayıf kul Rabbinin rahmetine muhtaç Atabey Armağan emretti sene 637”.

KAZILARIN AÇTIĞI YOL

Medrese, geçmişin izlerini taşımakla kalmaz, geleceğe de ışık tutar. Son yıllarda yapılan arkeolojik kazılar, medresenin esrarengiz yapısını gün yüzüne çıkardı. İki katlı olduğu, avlusuyla eyvanlarıyla dolu bir yaşam alanı olduğu ortaya çıktı.

Antalya'nın derinliklerinde, Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi'nin taşları hala geçmişin hikayelerini anlatıyor. Her bir iz, her bir motif, binlerce yılın sessiz şahitliğini yapıyor. Bu medrese, geçmişin izlerini günümüze taşıyan büyülü bir yolculuk başlangıcı...