ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 301 dönümlük hazine arazisi, 49 yıllığına tahsis edilerek otel ve villa projelerine açılmak isteniyor. Koru kıyısında yer alan, deniz kaplumbağalarının ve Akdeniz foklarının yaşam alanı olan bölge aynı zamanda 2. Derece doğal sit alanı statüsüne sahip olduğunu ifade eden Gazipaşa Hepimizin Platformu üyeleri, tahsis edilen arazideki inşaat oranının iki katına çıkarılması ve kıyıya dev oteller yapılması planının kamuyu büyük zarara uğratacağını ifade ederek projenin geri çekilmesini için eylem yaptı.
Fidanlık gibi kamusal arazilerin özel şirketlere değil, halkın kullanımına açık şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Yüksek Mimar Eşin Bilgiç, Gazipaşa Hepimizin Platformu adına yaptığı basın açıklamasında, “Bu kıyılar halkın ortak malıdır. Doğal ve arkeolojik sit alanı olan bu bölgeye beton yığınları değil, kamusal projeler yakışır” dedi. Eylemde, yapılaşmanın bölgeye vereceği zararlara da dikkat çekildi.
BÜYÜK ÇABA VERİYORUZ
Gazipaşa Hepimizin Platformu adına basın açıklamasını okuyan Yüksek Mimar Eşin Bilgiç, “Bir kez daha yetkili makamlarda oturan kişilere seslenmek istiyoruz. Bir süreden beri Akdeniz’e dik inen yamaçların arasında, zaten çok kısıtlı ölçüdeki kumsal kıyılarımıza getirilmek istenen, 2019 yaz döneminde son şeklini alan yanlış planlamayı, bu planlamanın ilçemize ne olumsuzluklar getireceğini, ne güzellikler ve değerler götüreceğini anlatıyor ve bu olumsuzlukların olmaması için büyük bir çaba veriyoruz. Kahyalar, Selinus ve Koru’yu kapsayan tüm kıyılarımızda uygulanmaya çalışılan bu yanlış planlamanın bir sonucu olarak, şimdi de Fidanlık arazimizin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 49 yıllığına Rizeli bir inşaat firmasına tahsis edildiğini ve bu tahsis sonucunda fidanlık arazimize devasa 3 adet otel ve villa grubu çalışmaları yapıldığını öğrendik. Belirtmek istiyoruz ki Fidanlık bir hazine arazisidir. Yani kamunun, halkın arazisi. Hepimizin arazisidir. Milletin damıtılmış alın terinin ürünü, kamu varlıklarımızdandır. Sömürü ve vurguna karşı ödünsüz korunması gereken Cumhuriyetimizin birikimlerindendir” dedi. “Cumhuriyetimiz ilk dönemlerinde, en değerli yerlerde, kamuya ait araziler bırakmış, fidanlıklar kurmuş” diyen Bilgiç sözlerine, “Burada yetiştirilen fidanlar bir zamanlar halkla, bahçelerle buluşmuş. Bir yandan da halkın ortak kullanım alanı, buluşma noktası olmuş, kültür aktarımı sağlamış. Fidanlık gibi kamusal arazilerin, hem de 49 yıllığına, adeta elden çıkarılırcasına özel şirketlere verilmemesi, tam aksine halkın kullanımına açık ve içinde yer aldığı doğaya uygun olarak değerlendirilmesi gerekir” ifadelerine yer verdi.
Bilgiç, “Sıra sıra tüm kumsal kıyılarımıza dizmeye çalıştıkları, dev kütleli otellerin dayanağı da bu yanlış, tahripkar planlama olacaktır. Adı Kıyı Bölgesi “Koruma” Amaçlı İmar Planıdır. 2019 yılında Revizyonu yapılıyor. Şu anda tüm kıyılarımızda geçerli olan, 2019 yılında yapılan bu planlamadır. 2019 yaz sonunda, askı sürecini kimsenin haberi olmadan tamamlıyor bu planlar. Oysa 2019 yılı yaz aylarında yerel yönetim tarafından yapılması gereken, hemen askı sürecindeyken ilgili kişileri ve kurumları da davet ederek, bu planları masaya yatırmak, ilçe halkı adına acilen değerlendirmek, 3 kumsal kıyımızı yüzyıllarca ilgilendirecek olan bu planlar için ilgili meslek odalarının görüşünü almak olmalıydı. Geçtiğimiz günlerde Doyran’da yapılmak istenen Hes projesine, farklı partilerdeki siyasilerin hepsinin aynı şekilde karşı koyarak, halkla birlikte bu projenin iptal edilmesini sağladığı gibidir. Adı Koruma Amaçlı, olan kıyı planları, 2019 yılında sadece yatırımcıyı koruyacak şekilde evrilmiş, halkın günübirlik alanlarına 2019’da bu revizyonla oteller el koymuştur. Önceki plan notlarında, günübirlik alan tanımı, “Toplumun yararlanmasına açık olmak kaydıyla” diye başlarken, 2019’daki plan notlarında bu kaldırılmış, defalarca “konaklama tesisinin devamı, tesisin tamamlayıcı niteliğinde olduğu yazılmıştır. Yani sıra sıra bütün oteller, halkın kullanım alanı olması gereken günübirlik alanlara havuzlarını, barlarını yapabilecekler, günübirlik alanlarımızı otellerinin ön bahçesi olarak kullanabileceklerdir. Bunu, ilk otelin ÇED raporunda, vaziyet planına yansımış şekilde, bütün açıklığı ile gördük. Hem de günübirlikte kullanamadıkları emsal oranlarını, otel alanlarında kullanabilecekleri şekilde. Bu durumda otel alanlarının inşaat oranı aslında yüzde 80’den de çok daha fazla oluyor. Ama dedik ya, kıyılarımızı ve Gazipaşa halkını değil de sadece yatırımcıları koruma planı bu” sözlerini kullandı.