Günümüzün dijital çağında sosyal medya, toplumsal değişim için güçlü bir araç haline geldi. Yaşanan birçok olumsuzlukta insanlar çareyi ve desteği sosyal medyada arar ve bulur oldu. Sosyal medya, kitleleri harekete geçiren büyük bir güç. Ancak bu güç, beraberinde ‘slaktivizm’ yani tembel aktivizm denilen bir kavramı da ortaya çıkardı.
Slaktivizm, bireylerin sosyal medya platformları üzerinden toplumsal sorunlara yönelik desteklerini göstermesi ancak bunun genellikle düşük çaba gerektiren, sembolik düzeyde kalması anlamına gelir. Bir gönderiyi beğenmek, bir hashtag paylaşmak, imza kampanyalarına katılmak gibi eylemleri örnek verebilirim. Başlatılan her projenin başarıya ulaşabilmesi için bir eylem bir hareket gereklidir. O yüzden bu paylaşımlar gerçek dünyada bir değişiklik yaratmaktan çok, bireyin bir konuya duyarlılığını göstermekle sınırlı kalırlar ve sadece vicdanlarını rahatlatırlar ya da eksik kalmama, popüler kültürün içinde kalma çabalarından başka bir şey değildir.
Sonuçta bir hareketlilik başlıyor. İnsanlar rahatsız oldukları konulara dikkat çekmek ve kalıcı çözümler için harekete geçip bir kitle hareketi başlatıyorlar. Bu sadece başlangıç, sen o başlangıcı yapıp devamını getirmeyip kenara çekiliyorsun. Mesela bir bağış kampanyası paylaşıp hiç bağış yapmamak gibi. Etkileşimi yüksek paylaşımlar ama sonuçta başarısız olan kampanyalar, bu tarz insanların varlıklarını ortaya çıkardı.
Aktivistler, mevcut sorunlara dikkat çekmek, farkındalık yaratmak ve somut çözümler elde etmek için çaba gösterirler. Bireysel uğraşlar sosyal medya aracılığıyla büyük kitlelere ulaşır. Son aylarda sıkça gözlemlediğimiz sokak hayvanları, kadına şiddet olayları, çevre olayları, çocuk cinayetleri… Ya da en son yaşadığımız yangın felaketi gibi bütün toplumu ilgilendiren konularda yapılan paylaşımlara baktığımız zaman çoğu insanın bu konuları kullanıp takipçi sayısını artırmayı hedeflediğini söyleyebilirim. Gündem ya da bu tarz olaylar insanların malzemesi haline gelmeye başladı. O yüzden desteğinizi doğru hesaplara verebilmek de çok önemli hale geldi.
Sonuç olarak, slaktivizm doğru kullanıldığında etkili bir farkındalık aracı olabilir ancak asıl değişimi sağlamak için daha fazlası gereklidir. Pasif destek ile aktif katılım arasındaki farkı anlamak, toplumsal sorunların çözümünde kilit rol oynar. Bir beğeninin ötesine geçmek, gerçek değişimin kapısını aralar. Klavye kahramanlarına duyurulur.