Her Eylül, Ekim ayları geldiğinde, her sezon bitiminde, aynı sorunları yıllardır yaşıyoruz. Yıllardır sorunlarımıza çözüm istiyoruz. Ancak, kulaklar sağır, gönül gözleri kör, ağızlar mühürlü, kasalar kapalı. Kış işsizliğimiz, ücretsizliğimiz, işçilerin elinden istifa kağıtları almalar, askı uygulamaları ve işsizlik sigortasının işçilere adeta para ödememek için yarattığı engeller, bahaneler, kurallar… Bir de bu yıl yaşadığımız pandemi koşulları. Sezon milyonlarca işçi için hiç başlamadı. Yılı hiç işbaşı yapamadan kapatan yüzbinler, milyonlar… Bir, iki ay çalışıp, sezon bitti denilerek kapının önüne konan yüzbinler, milyonlar… Hastalanan, hatta hayatını kaybeden turizm işçileri haber dahi olamadılar… Alkış dahi alamazlar 'turizm işçileri'... Ekmek askıda... Sezonluk işçiler askıda... Hayatlar askıda!.. Fakat turizm patronları kışı geçiremeyeceklermiş. Devlet çok ciddi yardımlar, kolaylıklar sağlamalıymış. Tabii ki talep hemen ve derhal karşılığını buldu. Vergi borçları silindi, tüm borçları ertelendi, milyarlarca lira kredi paketleri açıklandı derhal. İşçilerin, işsizlik sigortasından yararlanabilmesinin önü açılamadı nedense. Bu yıl Koronadan dolayı, kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin ödeneği gibi işsizlik sigortası ödemeleri için sağlanan kolaylık, son üç yılda 450 gün, son işyerinde 60 gün şartları, 17 Nisandan sonra işe giren işçilere uygulanamazmış. Bu yıl 17 Nisan'dan önce kimse işe giremedi. En erken Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında işbaşı yapılabildi. En fazla 2-2,5 ay çalışabildiler. İşçiler, kendi işsizlik kasasında birikmiş 138 milyar TL'den, ne zaman yararlanacaklar, sayın karar vericiler? Ne zaman? Yani turizm işçilerine işsizlik sigortasının kasası ve kapısı yine kapalı. 17 Nisan'dan önce işe girmiş olanlar sezon bitse de işverenlerin çıkartamadığı kilit ve yönetici kadrolardır ve kış yaz açık işletmelerdeki işçilerdir ki bu kadroların maaşını patron ödeyeceğine, yine işverenlere destek olacak şekilde işsizlik sigortasından ödenmesi sağlanıyor. İşsiz kalan, ücretsiz kalan, yıllarca vergisini, sigortasını, işsizlik sigortası primlerini, vatan borcunu ödemiş işçilere; Ekmek askıda!.. Bu devran böyle gitmez. Koronavirüs hasta ediyor, öldürüyor. Ancak işçilerin, işsizlerin, virüse ihtiyacı yok, hastalanmak ya da ölmek için. Adaletsizlik, eşitsizlik, özgürlüksüzlük, bu sömürü düzeni, hasta ediyor, öldürüyor milyonları. Korona ne ki?