Bir zamanlar Roma İmparatoru Caracalla, acımasız bir hikayenin ana karakteriydi. Septimus Severus ve Julia Domna'nın büyük oğlu olarak doğdu ancak karanlık bir gölgenin altında büyüdü. Kardeşi Geta ile tahtın ihtişamına duyduğu kıskançlıkla, aralarındaki ilişkiyi lekeleyerek hayatları boyunca sürecek bir yarışın fitilini ateşledi.

GETA’NIN LANETİ

Caracalla, annesinin kucağındayken Geta'nın masum yaşamını sonlandırdı. 211 yılında acımasız bir cinayetin ardından tahta yürüdü. Ama Caracalla'nın hırsı durmuyordu, sadece kardeşi Geta'ya değil onunla birlikte onunla aynı duvarları paylaşan herkese de karşıydı.

212 yılının ilk günlerinde Caracalla, tahtını sağlamlaştırmak amacıyla yaptığı korkunç bir eylem sonucu hafızalardan silinmeye mahkum edildi. Senatörlerden askerlere kadar yaklaşık 20 bin kişi, Geta'ya olan sadakati nedeniyle can verdi. Bu dehşet dolu anlar, hafızaların en derin köşelerinde saklanan bir yara iziyle işaretledi.

CARACALLA’NIN TEK HEYKELİ

Caracalla’nın adı yazıtlardan silindi, heykelleri ve büstleri paramparça edildi. Ancak zamanın kızgın suları bile bu hikayeyi tamamen yıkamadı. Antalya Müzesi'nde hala ayakta duran bu eser, İmparator Caracalla'nın yaşamının ve saltanatının yankılarına ulaşan tek anıdır.

Perge Antik Kenti'nin topraklarında, bu heykelin bulunması Caracalla'nın 217 yılına tarihlenen Parth Seferi öncesindeki anılarına bir pencere açar. Caracalla, bir figürle birliktedir bu heykelde. Sadık bir Parth askeri. Taşınmış ve kayıp olan geçmişin parçalarını yeniden bir araya getirirken bu heykel, Caracalla'nın acımasız hikayesini hatırlatan bir anıdır. Her ne kadar hafızalardan silinmeye mahkum olsa da… Haber/Erendiz ÖZKURT

Editör: Uğur Keskin