Son günlerde Gebze, Ümraniye ve Kırklareli’ndeki hayvan barınaklarında yaşanan olayların ardından Veteriner Hekimler Odası Antalya Şubesi açıklama yaptı. Açıklamada, “Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve bağlı Odalar olarak bu tartışmalar çerçevesinde yerel yönetimlerin sokak hayvanlarıyla ilgili hayati sorumluluklarını hatırlatmak, mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik saldırılar konusundaki görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmak için basın açıklaması ihtiyacı oluşmuştur” denildi.
4 MİLYON SOKAK HAYVANINA 322 GEÇİCİ BAKIMEVİ
Türkiye’de yaklaşık 4 milyon sokak hayvanının bulunduğuna dikkat çeken Veteriner Hekimler Odası yaptığı açıklamada, “7527 sayılı yasanın genel gerekçesine göre ülkemizde yaklaşık 4 milyon sokak hayvanı bulunduğunu bildirmektedir. Aynı genel gerekçede, 105 bin kapasiteli 322 geçici bakımevinin varlığına da dikkat çekilmektedir. 5199 sayılı kanundaki “yakala-kısırlaştır-aşıla-yerine bırak” uygulamasının iptal edilip “yakala-kısırlaştır-tut” kuralını içeren 7527 sayılı kanunun kabul edilmesi, bugünkü sorunları ve barınak kapasitesi dolduktan sonra hayvanların ne olacağı sorusunu işaret etmektedir. Türkiye Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) olarak, bu kanunun çıkarılma sürecinde bu gerçekleri defalarca dile getirmiş ve uyarılarda bulunmuş olmamıza rağmen, maalesef bu uyarılar dikkate alınmamıştır. Sonuç olarak, bugün yüzleştiğimiz olumsuz durumlarla karşı karşıyayız. Sorunun asıl nedenlerine bakılmadan, en kolay yol seçilmiş; belediye başkanları ve yöneticileri, veteriner hekimler ve veteriner hekimlik mesleği hedef gösterilmiştir. Değerlendirme süreçlerinin tamamlanması beklenmeden, adeta yargısız infazlara başlanmıştır” denildi.
‘ÖTANAZİ VETERİNER HEKİMLER TARAFINDAN YAPILABİLİR’
Yapılan açıklamada; “Ötanazi, sadece hayati fonksiyonları geri dönülemeyecek kadar hasar görmüş ve yaşaması tıbben mümkün olmayan hayvanlar için veteriner hekimler tarafından gerçekleştirilebilir. Sağlıklı hayvanların itlafı, veteriner hekimler açısından etik, insani ve vicdani olarak kabul edilemez bir durumdur; bu uygulama evrensel hekimlik değerleriyle kesinlikle bağdaşmamaktadır. Veteriner hekimlerin, bu bilinçle görevlerini yerine getirdiğini biliyoruz. Ancak, donanımı yetersiz, altyapısı eksik ve yardımcı personeli az olan ortamlarda, yöneticilerin ve bazı hayvan severlerin mobingi ve şiddeti altında fedakârca çalışan meslektaşlarımızı hedef alan saldırıları ve yakıştırmaları kesinlikle kabul etmiyor, şiddetle kınıyoruz. Bu tür bir yaklaşım, hayvan sağlığı ve refahına yönelik hizmetlerin önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Eğer bu saldırılar devam ederse, yerel yönetimlerde görev alan veteriner hekimlerin sayısı azalacak ve sahipsiz hayvanları tedavi edecek yeterli veteriner bulunamayacaktır. Devlet, insanların yanı sıra çevrenin ayrılmaz bir parçası olan sahipsiz hayvanlar da dahil olmak üzere tüm hayvanları koruma yükümlülüğüne sahiptir. Bu bağlamda, hayvanlara karşı işlenen suçların etkili ve caydırıcı şekilde cezalandırılması ve hayvanlara yönelik şiddetin önlenmesi büyük önem taşımaktadır. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan değişikliklerin, hayvanlara eziyet etme, işkence yapma ve öldürme yetkisi vermediği ve bu tür eylemleri gerçekleştirenler için hapis cezası öngördüğü topluma etkin bir şekilde anlatılmalıdır” ifadeleri kullanıldı.