Söbüce Yaylası, Antalya şehir merkezine 90 km. Korkuteli ilçesine 53 km. uzaklıkta yer alıyor. Rüzgarın, Boz Musa Dağı'nın zirvelerinde özgürce dans ettiği bir coğrafyada, Antalya'nın gizemli kuytularından biri olan Söbüce Yaylası, zamanın dokusunu hissettiren bir öyküye ev sahipliği yapıyor. Antalya'nın kalbinde, il merkezinden uzaklaştıkça, yemyeşil ormanların kucağında, doğanın kendi ritminde akan bir hikayenin başlangıcı burası.
YAYLACILIK KÜLTÜRÜ
Yüksekliğinin zirvesinde, Boz Musa Dağı'nın örtüsü altında Söbüce Yaylası, ışığın rengini değiştiren çam ve sedir ağaçlarının mütevazı gölgesine dönüşmüştür. Bu coğrafyada, yaylacılık sadece bir ekonomi değil, Orta Asya'nın serüven dolu öykülerinin mirasıdır. Yüzyıllar öncesinin kahraman Türkleri, burada, Anadolu'nun sıcak topraklarında, rüzgarla dans eden renkli çiçeklerin ve serin çayırların arasında yeniden hayat bulur.
YÖRÜKLERİN SEVDASI
Söbüce Yaylası, iki tepenin arasındaki geniş düzlüğüyle, 4000 dönümlük bir masal diyarına dönüşmüş, Yörüklerin gönlünde taht kuran nadir yaylalardan biridir. Yaz aylarında, doğanın tezatları bir araya gelir; yayla, renk cümbüşü içinde uyanır, nüfusu birdenbire artar. Ancak kış mevsimi gelince, sessizlik hüküm sürer, yayla beyaza bürünür.
Her bir çiçeğin bir hikayesi, her çimenin altında yaşanan bir serüven vardır Söbüce Yaylası'nda. Dağın zirvesinde, gökyüzüyle buluşan tepeler arasında, zaman bir an durur gibi olur. Burada, gürültü ve stresin yerini, rüzgarın melodisi alır; şehrin karmaşası geride kalır.
Söbüce Yaylası, muhteşem doğasıyla, şehir hayatının keşmekeşinden kaçmak isteyenler için bir sığınak gibidir. Her mevsim, doğanın kendine özgü güzellikleriyle bu masal diyarında yeni bir sayfa açılır. Rüzgar, ağaçların yaprakları arasında dolaşarak, bu doğa harikasının eşsiz hikayesini anlatır; Söbüce, zamanın unutulmaz izlerini taşıyan bir öyküdür. Haber/Erendiz ÖZKURT