İLK olarak 1980 yılların başında dile getirilmeyen başlanan Teknopark Projesi, Antalya'da 2004 yılında hayata geçti. Şu an Türkiye genelinde 62 resmi Teknokent bulunurken bunların 42 tanesi faal bir şekilde proje üretip ülke içinde ve yurtdışında satış yapıyor. Teknokentlerin birinci önceliğinin AR-GE çalışmaları sonucunda ortaya çıkan ürünleri özellikle yurtdışına ihraç ederek ülke ekonomisine katkı koymak olduğunu söyleyen Antalya Teknokent Genel Müdürü Doç. Zeki Alagöz, Antalya Teknokenti'nin de bu noktada önemli bir başarı elde ettiğini dile getirdi. Doç. Alagöz ile Antalya Teknokent'in işleyişini, şehre katkısını ve Türkiye'deki yerini konuştuk.

AMAÇ EKONOMİK KALKINMA

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi olan Doç. Zeki Alagöz, teknokentlerin ülkelerin gelişimleri için son derece önemli kurumlar olduğunu söyledi. Bu alanların kurulmasının önceliklli sebebinin ülkelerin orta gelir tuzağından kurtulmak olduğunu söyleyen Alagöz, ''Türkiye'nin en son açıklanan ihracat rakamı 156 milyar dolar civarında. Ancak ithal edilen ürünlerin toplam rakamı çok fazla. Bu da Türkiye'yi orta gelir tuzağına düşürüyor. Kaç yıldır ülkemizde kişi başına düşen milli gelir 11 bin doları geçmiyor. İşte bu noktada Teknokentler devreye gidiyor'' dedi.

BAKANLAR KURULU ONAYI GEREK

Teknokentlerin 4691 sayılı kanun çerçevesinde Bakanlar Kurulu'nun onayıyla kurulabildiğini anlatan Alagöz, sözlerine şöyle devam ediyor: ''Teknokentlerin üniversitelerin ya da yüksekokulların yakınında kurulması gibi bir zorunluluk var. Bunun temel nedeni de akademisyenler ile proje üretmek isteyen kişileri buluşturmaktır. Bakanlar Kurulu'nun onayı olmadan Teknokentler ile ilgili hiçbir adım atılamıyor. Bir yerde teknokent açılacağı zaman ya da bulunduğu alanda genişletme yapılacağı zaman mutlaka Kurul'dan onay alınması gerekiyor. Bu da bu kurumların ne kadar ciddiye alındığını ve hatır gönül ilişkilerinin olmadığını gösteriyor.''

İHRACAT 4 MİLYAR DOLAR

2016 yılında Türkiye'deki teknokentlerin 4 milyar dolar ihracat rakamına ulaştığını söyleyen Doç. Zeki Alagöz, ''Bu ülkemiz için çok ciddi bir rakam. Geçtiğimiz günlerde ABD'den bir telefon şirketi sadece bir modelinden 13 milyar dolar gelir elde etmeyi planladığını açıkladı. Ancak bunlar bir anda olan şeyler değil. ABD bunun temellerini 1950'li yıllarda Silikon Vadisi'ni hayata geçirerek attı. Biz ise 2000'li yılların başında bu işleri konuşmaya başladık. O yüzden 4 milyar doları ben ciddi görüyorum. İlerleyen dönemlerde yapılacak çalışmalar ile teknokentler ülke ekonomisine önemli katkılar koyacaktır'' diyerek sözlerine devam etti.

'ABD'YE YAZILIM SATIYORUZ'

Antalya Teknokent'in Akdeniz Üniversitesi çatısı altında 360 dekarlık bir alanda projeler geliştirdiğini söyleyen Alagöz, sözlerini şöyle sürdürdü: '' Kampüs içerisinde 3 binamız var. Uluğbey AR-GE Binası, AR-GE Binası ve Kuluçka Merkezi'nde çalışmalar yapıyoruz. Antalya Teknokent'i 4 kasım 2004 tarihinde kurulup, 1 Ocak 2005 tarihinde faaliyete geçti. Anonim Şirket yapımız var. 4 milyon 300 bin TL tutarında hissemiz var. Bunun 2 milyonu yani 46,8'i akdeniz Üniversitesi'nin. Burada 585 kişi çalışıyor. 2016 yılı bizim için verimli geçti. 2017 yılının rakamları henüz belli olmamakla birlikte 2016 yılında 64 proje tamamlandı. Bunların 58 tanesi üniversite sanayi işbirliğiyle yapıldı. 14 patent başvurusu var şu an. Patent tescil sayısı ise 29. 100'ün üzerinde firma ile çalışma yapıyoruz. Bu zaman zaman 3 aşağı 5 yukarı değişebiliyor. 2.5 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik 2016 yılında. Amerika'dan Avrupa'ya, Asya'ya birçok teknolojik ürün ihraç etmeye başladık. Bir firmamız ABD'ye şu an yazılım satıyor. Bu çok önemli bir başarı. Yine bir diğer firmamız kapalı ameliyatlarda kullanılan bir tıbbi malzeme üretmeye başladı. Biz önceden bunu İngiltere ve Hindistan'dan ihraç ediyorduk. Ancak artık kendimiz üretebiliyoruz ve ülke içerisinde şu an satışta. İlla ihraç etmemize gerek yok. İhracı durdurmamız da ekonomimiz için gayet önemli bir adım.''

'İYİ BİR NOKTADAYIZ'

Antalya'nın potansiyali olan bir şehir olduğunu söyleyerek sözlerine devam eden Alagöz, ''Şu an için İstanbul, Ankara ve İzmir gibi illerdeki Teknokentlerle yarışmamız pek mümkün değil. Türkiye'deki ticaretin yaklaşık yüzde 45'i İstanbul'da dönüyor. Oralardaki fabrika ve girişimci sayısı çok fazla. Bu noktada büyük illerden iyi olduğumuzu söylersek kendimizi kandırmış oluruz ancak bizde son derece güzel bir noktadayız ve her geçen gün gelişmekteyiz. Çok büyük ve çalışkan bir Organize Sanayi Bölgemiz var. Antalya'da yaşayan çok fazla girişimci ruhlu insan var ve sürekli bizimle diyalog halinde. Bu durum şehir açısından son derece önemli'' dedi.

'İNCE ELENİP SIK DOKUNUYOR'

Firmaların sunmuş oldukları projelerin kabulü aşaması hakkında da bilgi veren Alagöz, konuyla ilgili şunları söyledi: ''Bizim için AR-GE çalışmaları çok önemli. Girişimciler ilk olarak projelerini bize sunuyorlar. Biz yönetim kurulundaki arkadaşlarımız ile bunu değerlendiriyoruz. Bizim kabulümüzden geçtikten sonra üst kurul oluşturuluyor ve bir de oradaki uzmanlar bu projeyi değerlendiriyor. Orada da kabul gördüğü takdirde kişi, çalışmalarına başlıyor ve akabinde mallarını satıyor. Yani ince elinip sık dokunan bir sistem var. Bu gibi işlere devlette büyük önem veriyor. Harika teşvişkler var. Kredi destekleri, vergiden muaf olma ya da çalışanların sigorta bedellerinin devlet tarafından karşılanması gibi. Bu destekler yatırımcılar açısından son derece önemli. Ayrıca teknokentlerin gelişmesi ve ekonomiye katkı koyabilmesi noktasında olmazsa olmaz.''

ANTALYA'NIN SİLİKON VADİSİ

Antalya Teknokent'in hayata geçirmeyi planladığı projeler hakkında da bilgi veren Alagöz, sözlerine şöyle son verdi: ''Proje kabullerine ve patent başvurularına devam ediyoruz. Ayrıca en büyük projelerinizden biri Antalya'nın Silikon Vadisi'ni kurmak. Bununla alakalı gerekli izinler alındı. Üniversite kampüsümüzün içerisinde 77 bin metrekarelik bir alanın tahsisi tarafımıza yapıldı. Burada 17 şiket kendi alanlarını oluşturup burada teknolojik üretimler yapacak. 2 firma ile anlaşma yapıldı.Yakın zamanda inşaata başlayacaklar ve Haziran ayı içerisinde faaliyete geçmeyi planlıyorlar. Kısa vadede ne olur bilinmez ancak uzun vadede Antalya ekonomisine ve Türkiye ekonomisine ciddi katkı verecek bir projedir bu.''

Abdullah ÖZKAN