Demokrasi, halkın egemenliği ilkesine dayanan yönetim biçimidir. Bu sistemde, halkın iradesi yasaları belirler ve yöneticileri seçer. Demokrasinin temelinde özgürlük, eşitlik, adalet ve katılım gibi değerler yatar. Bu değerler, demokrasinin önemini ve gerekliliğini belirler.  Tüm bu önem ve gereklilikten hareketle ANODEM'in Nisan ayındaki olağan toplantısı için Konyaaltı Hayat Park’ta bir araya gelen Ortak Düşün Meclisi, hem yeni üyeleriyle daha da güçlenip renklendi hem eski üyeler bir araya gelerek özlem giderdi hem de demokrasi konusu pek çok açıdan ele alınarak demokrasi ihtiyacının altı bir kere daha çizildi.
ANODEM’in yeni üyesi Kepez eski Belediye Başkanı Mehmet Atay, atanmış memurluktan seçilmiş memurluğa olan hayat ve kariyer yolculuğundan bahsederken aslında öğretmenlikten geldiğini ve öğretmen olmaktan ne kadar gurur duyduğunu, başkanlığın aslında memurluk olduğunu, başkanın sadece yetkileri fazla olan bir memur olduğunu belirtti. Kendisine “Başkanım" diye seslenilmesindense “Öğretmenim” diye seslenilmesinden daha mutlu olduğunu belirten Atay, zirvedeyken herkesin etrafında pervane olduğundan, başkanlığa aday olmayacağını belirttiğinde ise etrafından nasıl hızlıca uzaklaştıklarından bahsederken aslında her şeyin içinin bir anda nasıl da kolaylıkla boşaltıldığını deneyimleriyle bizlere aktardı. 
ANODEM’in bir diğer yeni üyesi olan 78 yaşındaki Nazmi Öner, kendini tanıtırken kimliği ve kişiliğini şekillendiren iki şey olduğunu, bunlardan birinin Köy Enstitüleri ruhuyla yetişmiş olması ve diğerinin ise Erzurum Karayazı ilçesinde iki yıl yaşaması olduğunu ifade etti. Karayazı'da iki yıl yaşamanın kendisi için üç ya da dört üniversite okumakla eş değer olduğuna değinen Öner, onlarca şehri sırt çantasıyla yürüyerek dolaştığını, onlarca kitap yazdığını, çalışmayı çok sevdiğini anlatırken çalışma konusunda takıntı derecesinde bir sevgisi olduğunu ve o anda kendini bizlere tanıtırken bile aklının evdeki bilgisayarında yazacağı şeyde olduğunu belirtti. Sabahları 8’de erkenden bilgisayar başına geçip her gün en az 10 saat çalıştığını belirten Öner’i hayranlıkla dinlerken aslında ülkemizde hem genç hem de ileri yaştaki bütün vatandaşlarımıza ne kadar ilham verici bir örnek olduğunu düşündüm. Daha önce tanışmış olmayı dilediğim Nazmi Öner, kalbime ve ruhuma o kadar işledi ki bir sonraki buluşmamızı iple çekiyorum.
Bana ilham veren bir diğer üye olan Mehmet Yaprak, felsefe ve hukuk okuduğunu, hatta hukuktaki stajını yeni bitirip 69 yaşında avukat olduğunu belirtirken 5 liraların arkasında resmi olan Aydın Sayılı’nın kendisinin hocalarından biri olduğunu gözlerinde gururla anlattı. Demokrasiyle ilgili konuşmasında “Halk doğru seçimi yapar mı diye sorduğumda, halk her zaman isabetli ve doğru olanı seçer diyeni henüz duymadım” diyerek sözlerine devam eden Yaprak, “Halkı bilinçlendirmek için kaç yıl gerekecek? Peki halkın yeteri kadar bilinçlendiğine kim karar verecek” diye sorarak halkın seçiminin mutlak doğru olarak kabul edilmesi gerektiğini, seçilen kişinin de halk nasılsa beni seçti diyerek güç zehirlenmesi yaşamadan yönetmesi gerektiğini ve aslında seçimden sonra demokrasinin bitmediğinin altını çizdi. İnsan hakları ve özgürlüğünün önemini vurgulayan Mehmet Yaprak, “Anayasanın hiçbir maddesi evrensel insan hakları sözleşmesine aykırı yorumlanamaz” maddesinin anayasanın değişmez maddelerine eklenebileceğini belirtti.
Meclisin yeni üyelerinden ve şehrimizin tanınmış gazetecilerinden Mehmet Talay, çoğunluğun gücünün azınlığın haklarının korunması için kısıtlanmasına vurgu yaparak aslında demokrasinin bireylerin düşünce, inanç ve ifade özgürlüğünü garanti altına aldığını belirtti.
Nazmi Öner propagandanın bir bilim olduğundan ve seçim barajının olduğu yerde demokrasiden bahsedilemeyeceğini anlatırken, parlamentonun demokrasinin kalbi olduğunu, Türkiye’ye kuvvetler ayrılığının geldiğini ancak demokrasinin hiç gelmediğini, demokrasinin bir yaşam biçimi olduğunu ve yaşanmadan öğrenilemeyeceğini belirtti.
Avukat Pınar Toğaç Bulut da demokrasinin bir yaşam biçimi olduğundan ve bunu içselleştirip hayatımızda da uygulamamız gerektiğinden bahsederken Doç. Dr. Önder Bilgin ise Platon’dan alıntılar yapıp demokrasinin bir sayı biçimi olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasını beş eleştiriyle tamamladı. Ahmet Çiçek demokrasinin alternatifsiz olduğunu belirtirken Prof. Dr. Mustafa Yıldıran ise demokrasi ve ekonominin grift yapısından bahsetti.
Demokrasi, sürekli olarak korunması ve geliştirilmesi gereken bir sistemdir. Şeffaflığın, hesap verebilirlik ve katılımcılığın önemli olduğu bu sistemde toplumun her kesiminin bu sürece aktif olarak katılması, demokrasinin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlar. İnsan haklarının korunması, adaletin tesisi ve toplumsal barışın sağlanması gibi pek çok faydasıyla önemli bir yönetim biçimi olan demokrasinin önemi ve gerekliliği her zaman her platformda ve ortamda vurgulanmalı ve demokratik değerlerin korunması için çaba gösterilmelidir.
ANODEM, demokrasinin canlı bir örneği olarak, herkesin eşit haklara sahip olduğu ve fikirlerini özgürce ifade ettiği bir ortamı bu toplantıda da bütün üyelerine sundu. Bu demokratik atmosferde, her bireyin kendi düşünce yapısından hareketle demokrasiye dair çeşitli görüşler ortaya koyarak tartıştığı Nisan ayı toplantısı sonrasında, eski ve yeni tüm dostlarla beraber Mayıs ayı toplantısında buluşmak üzere mutlulukla sözleşildi.