İNŞAAT Mühendisleri Odası(İMO)Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cem Oğuz, 6 Haziran'da Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren İmar Affı ve sonrasındaki ortaya çıkacak sorunlar konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Oğuz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Haziran başında TBMM tarafından çıkarılan 'İmar Affı'nın sonucunda Türkiye genelinde yaklaşık 13 milyon kaçak yapının tespit edildiğini söyledi. Kaçak yapılarını imar affı ile kayıt altına almak isteyen vatandaşın ödeyeceği bedelleri açıklayan Oğuz, 'Vatandaşların kaçak yapılarına Yapı Kayıt Belgesi alabilmek için yapı yaklaşık bedelinin konutlarda yüzde 3'ü, ticari kullanımlarda yüzde 5'i oranında bir para yatırması yeterli olacak. Ayrıca Yapı Kayıt Belgesi alınan yapıların iskanlı hale getirilmesi için yapı kayıt belgesine yatırılan bedel kadar bir paranın daha ödenmesi gerekecek' dedi.

DEPREM GÜVENLİĞİ BEYANA BAĞLI

İmar aflarının her zaman kente, çevreye, yaşam alanlarına olumsuz etkisinin olduğunu ifade eden Oğuz, imar aflarından sonra kaçak yapı üretiminin arttığını ve yurttaşlar arasında da eşitsizlik yarattığını söyledi.Oğuz, aftan yararlanmak isteyen vatandaşların31 Ekim'e kadar başvuruda bulunabileceğini söyleyerek, bu sürede herhangi bir denetimin olmaması nedeniyle kaçak yapı sayılarının daha da artma riskinin olduğuna dikkat çekti. Ülkemizde ve Antalya'da deprem riski taşıyan yapı sahiplerinin af ile kayıt altına alındıktan sonra kentsel dönüşümden vazgeçebileceklerini söyleyen Oğuz, kaçak yapıların deprem güvenliklerinin yapı sahiplerinin beyanına bırakıldığını ifade etti. Oğuz, 'Bu durum mühendislik ve mimarlık mesleğinin gelişimine de olumsuz bir katkısı olacaktır ve kentsel dönüşüm yasası ile çelişmektedir. İmar barışı ile yapılarını kayıtlı hale getirmek isteyen vatandaşlar kentsel dönüşümden vazgeçebilir' dedi.

SAHTE MÜHENDİSLİĞİN ÖNÜ AÇILDI

Oğuz, 2 Mayıs'ta resmi gazetede yayınlanarak resmiyet kazanan Yeni Yapı Ruhsatı Formu Standardı ile yapılan yapılarda şantiye şefi, mühendis, mimarların ve yapı denetçilerinin imzalarının yer aldığı bölümlerin kaldırıldığını söyledi. Oğuz, 'Ruhsat standartlarının değiştirilerek mühendis ve mimarların mesleki hakları dışlanmaktadır. Mühendislik ve mimarlık hizmetlerinde sahte imza kullanılmasının önü açılmaktadır. Bu uygulama 'sahte mühendisliğin' önünü sonuna kadar açmış olacak ve hem kamusal hem de mesleki anlamda ciddi sorunları beraberinde getirecektir.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yapı ruhsatı verilmesi aşamasındaki 'bürokrasiyi azaltma girişimi' adı altında izlediği yöntem kesinlikle yanlıştır. Mühendis ve Mimarların hizmet ürettiği ve isimlerinin yazılı olduğu bir belge olan yapı ruhsatının, bilgileri dışında oluşturulmasıkabul edilemez. Bu uygulama ileride telafisi olmayan sonuçlar doğuracaktır' dedi. Oğuz, yapı ruhsatlarında mühendis ve mimarların imzalarının bulunması uygulamasının mutlaka sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekerek,'Elektronik imza kullanılarak bürokrasiyi azaltmanın bir sonraki aşaması olan 'e-ruhsat' uygulamasına biran evvel geçilmesi gerekmektedir' şeklinde ifade etti. (Deniz TOPKAYA)