Çılgın Şair; nam-ı diğer 'Serkeş Bukowski söylemiş:'Entelektüel basit bir şeyi en karmaşık biçimde söyleyebilen kişidir. Sanatçı ise en kolay.'

Şunu çıkarabiliriz bu sözden;Entelektüelsunum hazırlarken sanatçı işini yapar, bitirir, sunar.Sanata dokunabilir ve hissedebilirsiniz.

Ünlü bir heykeltıraşao güzel heykelleri nasıl yaptığını sormuşlar.Yanıtı ne kadar sanatsal! 'Ben bir şey yapmıyorum. Heykeller taşın içinde var. Ben sadece fazlalıkları atıyorum.' Yani 'Heykel var aslında, ben tıraşlıyorum!'

Rus ressam Brullof, bir gün bir öğrencisinin yaptığı eserde küçük bir değişiklik yapar. Tamamen değişen resme bakan öğrenci şu sözleri söyler;'Siz bir tek noktaya dokundunuz; fakat eser ne kadar değişti.'

Brullof ise hafızamıza kazınacak bir cevapla karşılık verir; 'Sanat o küçük noktaların başladığı yerde başlar.'

Picasso resim için'Bir savaş aracıdır'dememiş miydi?

Tolstoy sanat için ne demiş? 'Sanat ancak, belli bir sınıf için değil, büyük kitleler için yarar sağladığı zaman, sözü edilebilir bir değere ulaşır.'

Attila İlhan da bir söyleşide 'Bir ülkeyi bölmek istiyorsanız önce aydınlarla halk arasındaki bağı kesmelisiniz'demişti.

Dünya çapında ün salmış heykeltıraşımız, ressamımız az olsa da bu coğrafyada özellikle de mimaride sanatsal değeri çok yüksek eserlerimizle övünmekle haklıyız. Cumhuriyet dönemi ise Mustafa Kemal Atatürk'ün de teşvik ve desteği ile plastik sanatlarda ve sahne sanatlarında güzel ve anlamlı eserlerin çıkmasına fırsat oluşturdu.

Atatürk'ün'Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir' sözü bu fırsatın zemin bulmasının en güzel ifadesidir.

Sanat ve estetik, insan ruhunu besleyen, onu nakışlayan, onu iyinin ve güzelin sahibi yapan en büyük etkendir. Sanat dünyamız her alanda yeni eserlere, yeni isimlere muhtaçtır. Sanattan ve sanatçıdan yoksun bir toplumun geleceği olamaz.

Her şey sanatla güzel olacak, sanatla güzelleşecek.