Kendini tanımlarken ‘Ben, kökleri Anadolu’da olan Doğu ve Batı’nın senteziyim’ diyor Türk Halk Müziğinin usta yorumcusu Sümer Ezgü. Onun 36 yıllık mesleki yaşamının tüm donanım ve deneyimlerinin sanata yansıması Sümer Ezgü Sanat Akademisi. Antalya’ya kazandırdığı Akademide konuğu oldum Sanatçının. Sözlerinde sitem ve keskin eleştiriler var. Topluma sitem ediyor Sanatçı ‘Bir kavgamız var.’ derken. ‘Toplum olarak öz kültürümüzü, öz müziğimizi aşağılıyoruz’ diyor ‘Geleneksel sazımız Bağlama, göz ardı ediliyor’ diyor. Sözler zehir zemberek! Peki neden?



Sümer Ezgü Sanat Akademisi


Evet, Akademi’de dersler başladı. Sanatı bir bütün olarak gören ve eğitim politikasında ayrım yapılmayan Sümer Ezgü Sanat Akademisi’nin kapısını çalıyorum bu kez. Hem, evvel ezel sanatına hayranlık duyduğum Ezgü’yü tanıyacağım hem de Akademi’nin kuruluş amacı, eğitim ilkesi gibi konularda Sanatçı ile sohbet edeceğim. Öyle de oluyor. Anadolu’nun bağrından çıkan sıcacık gülümsemesi ile insanın içini ısıtan Sümer Ezgü ile yaptığımız bu inanılmaz keyifli sohbet, zaman zaman bağlama eşliğinde sürüyor. Sümer Ezgü Sanat Akademisi’nde din,dil, milliyet ve sanat türü ayrımı yok. Kapıdan giren herkes, yeteneklerine göre belli bir sanat kalitesinin eğitimini alıyor. Dedikten sonra, Sanatçıya sorularımı sıralıyorum.


Sanat Akademisini hayata geçirmekteki amacınız?


‘Sanata eğitim desteği vermem için çevremden sürekli baskı alıyordum. Ama zaman yoksunu olduğumdan eğitime değil, üretime zamanımı ayırabiliyordum. Ancak, Antalya’da zamanımız daha kaliteli durumda olduğundan, üretim ile birlikte eğitime de girdim. Amacımıza gelince, Geleneksel ve Batı formundaki Müzik, Dans ve Drama eğitimlerini, Uluslararası standartlara uygun, deneyimlerimizle harmanlayarak, kendi kültürüne sahip dünya insanı yetiştirebilmektir. Şunun altını çizmek istiyorum ki; öz kültürümüzde bir kavgamız var. Nedir bu? Toplum olarak öz müziğimizi aşağılıyoruz. Bu aşağılama, Müzik Öğretmeni yetiştiren okullarda başladı. 70 yıl, müzik öğretmenlerine sadece Piyano ve Keman öğretildi. Oysa ayni şekilde bağlama da öğretilmeliydi. Ne yazık ki; bizim geleneksel sazımız olan Bağlama göz ardı edildi. Ben meslek yaşamımda, bu müzik türü ayrımını çok açık bir şekilde gözlemledim.’


‘Biz bir tohum ektik’


‘Sümer Ezgü Sanat Akademisi ile bir tohum ektik. Bu tohum da müzik türü ayrımı yoktur. Türk Halk Müziği, Batı Müziği bir bütün olarak verilmektedir. Ben, bağlama çalan bir gencin piyano çalmasını, gitar çalan bir gencin de bağlama çalmasını arzu ediyorum. Özetle hem kendi müzik kültürünü hem dünya müzik kültürünü tanıyan gençlere ihtiyacımız var.’


Akademi’nin hedefi dersem?


‘Hedef derseniz her şeyden önce kendisiyle, toplumuyla ve dünyayla barışık bireylerin yetişmesine katkı sağlamak. Şayet bir kişi çevresinde bulunan birçok kötü alışkanlığı teperek, bir sanat kurumunun kapısına geliyorsa, biz onu kazanmak isteriz. Zaten sanatın en temel hedefi de birleşimdir’.


Sanat Akademisinde verilen eğitimler?


‘Akademide verilen dersler, Müzik dalında Şan-ses eğitimi, Nota-solfej-kulak eğitimi, piyano, bağlama, keman, kabak kemane, Gitar, kaval,Yan flüt,Ney, Sipsi, Bateri ve ritim sazlar,Kanun,Ud,Akordeon,Klarnet. Dans dalında Halk dansları, Salon dansları,Bale, Modern dans. Tiyatro, Drama-Diksiyon, Konservatuar ve Güzel Sanatlar Lisesi Hazırlık. London College Of Musıc eğitimi alanları ise Piyano, Klasik gitar,Bas gitar-Elektro gitar, Yaylı sazlar, Saksafon, Arp, Müzik teorisi ve Kompozisyon.


Eğitim sonrası verilen diploma?


‘Biz, Sümer Ezgü Sanat Akademisi olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıyız. Ve Eğitimini tamamlayan öğrencilerimize Milli Eğitim Bakanlığı ve London College Of Musıc Sertifikası veriyoruz. Bakanlık Sertifikası, başarılı öğrencilere Eğitim Kurumlarında ‘Usta Öğreticilik’ hakkı tanıyor. London College Sertifikası ise, West London Üniversitesinin Müzik Bölümüne sınavsız girme hakkı veriyor ve de diğer Avrupa Üniversitelerinde burslu okuma imkanı tanıyor.’

Eğitimleri Konservatuar hocaları mı veriyor?


‘Evet. Dersler Konservatuar ve Devlet Opera Sanatçıları ile Antalya’da oluşturduğum sahne ekibim tarafından veriliyor. Tabii derslere ben de giriyorum Şan ve Yorum dersleri veriyorum. Halk Dansları dersine kardeşim Taner Ezgü giriyor. Konservatuar Tiyatro Hazırlık dersleri, eşim Gülay Ezgü tarafından veriliyor. Diksiyon derslerine de TRT Spikeri Rüştü Erata giriyor.’


Öğrencileriniz için belli bir yaş aralığı var mı?


‘Yaş aralığı 06 ila 65 yaş arası. Ancak 70 yaşında bir büyüğümüz, ‘İlle de Harman Dalı öğreneceğim’ derse de geri çevirmeyiz (gülüyor). Ama o yaş grubu için baleyi önermem, torunlarını getirsinler.’


Sanat Akademisi Sümer Ezgü’nün sanat yansıması mıdır?


‘Evet. Ben kökleri Anadolu’da olan, Doğu ve Batı’nın senteziyim. Dolayısıyla Sümer Ezgü Sanat Akademisi, 36 yıllık mesleki yaşamımda tüm donanım ve deneyimlerimle bu ülkede olması ve olmaması gerektiğini düşündüğüm kültür kaygısı taşıyan, ülkenin müziğini dert edinmiş yani politikası olan bir kurumdur.’


Toplum özellikle de gençler neden Pop Müziğine yöneliyor. Sorun nerede?


‘Sorun, müzik eğitimi veren Müzik Öğretmenlerimizin tek yanlı beslenmesinde. Öğretmenler, aldıkları Batı ağırlıklı eğitimi öğrencilerine veriyor. Zira bu müzik okulları, eğitime başladığında eğitim veren yabancı hocalar bildikleri müziğin temelini oturttular. Onların öğrencileri de yıllar boyu kopyala yapıştır sistemiyle müzik eğitimi verdiler.Bu gençler de kendi alanlarında tek yanlı sanat süzgecinden geçmiş kişiler olarak söz sahibi oldu. Kısacası ülkenin temelinde kültür eksikliği var. Ama biz Sanat Akademisi olarak yeni bir sayfa açıyoruz. Ülkesinin kültürünü, müziğini tanıyan dünyaya açık çağdaş,aydın çocuklar yetiştirmeliyiz diyorum. Müzik ise, sanatın etkili dalı olarak bu alanda görevini yapacaktır’.


‘Müzik sınır tanımaz’


‘Seslerin frekansı olan Müzik, sınır tanımaz. Etnik, dinsel ve bölgesel herkesi sarıverir ve birleşim sağlar. Onun için sanat daima ve her koşulda yaşanmalıdır. Sadece coşkulu günlerimizde değil, toplumsal zor günlerimizde de sanat bizleri toparlayacaktır. Teşekkür ederim’

Patlak Antalya’dan Avrupa’ya uzanan Akademi