İnsanlar hangi yaşta olursa olsun bilişsel gerilimden kurtulmaya çalışılır. Bilişsel gerilim yaratan sebepler her şey olabilir. Örneğin bir ürünü satın almaya kararlıyken, bu ürün hakkında bir gazetede çıkan olumsuz bir haber satın alma kararında belirsizlik yaratabilir. Bunun sonucunda birey kendini bilişsel gerginlik denilen stresin içinde buluverir.
Bunu açıklamaya çalışan ahenksizlik (dissonance) teorisi, bu örnekten de belki sebebi anlaşılacağı gibi psikolojinin en önemli teorilerden biridir. Bilişsel motivasyon teorileri, bilgiden motivasyon üretmeyi açıklamaktadır. Bireyin sübjektif yaşantılarından kaynaklanan eylemlerini belirleyen şeyler, bu teorilerde öne çıkar.
Özellikle seçici bilgi edinimini ve kullanımını odak noktaya koyan ahenksizlik teorisine göre insanlar bilişsel gerilimleri önleme veya azaltma eğilimi gösterirler. Örneğin satın alacağı ürün hakkında gazetede okuduğu haberin yarattığı bilişsel ahenksizliği gidermek maksadıyla bir dizi stratejiler üretir ve bunları uygulamaya koyar. Bireyin “Psiko-Mantığının” çelişkili bilgilerden yarattığı dengesizliği gidermek ve dengeyi tekrar sağlamak amacıyla hareket eder.
Bu maksatla başvurduğu stratejiler, örneğin tasdik edici bilgilerle kendisinin doğru hareket ettiği veya doğru karar aldığı hissine erişmesini sağlar. Örneğin yaşlı annesine bağıran bir kadın, bundan pişmanlık duyabilir, ama pişmanlık duygusu bilişsel ahenksizlik yaratacaktır. Pişmanlık duygusundan kurutulabilmek için gerekçeler uydurmaya başlayacak, annesine bağırmakta haklı olduğuna inanıncaya kadar bu gerekçe arayışı sürecektir. Tabi herkes bunu yapar diye bir kural yoktur. Bu kadın annesine bağırmakla hata ettiğini de düşünebilir ve özür dileyebilir. Sonuçta hatasını kabul etmek de genellikle bilişsel ahenksizliği ortadan kaldıran bir eylemdir. Ama pek az kimse, hatasını kabul ettiğinde, bu yönteme başvuranlar da oldukça enderdir.
Bilişsel ahenksizlik, değersizleştirmek suretiyle de giderilebilir. Kedinin erişemediği ciğere yaptığı gibi davranabilir. Öte yandan bilişsel ahenksizliği değer değişimiyle de gidermek başka bir stratejidir. Mesela “parayla saadet olmaz” sözü, paranın değerini değiştirerek (azaltarak) giderilen bilişsel ahenksizliğe iyi bir örnektir. Bunun tersi de mümkündür. Çok izlemek isteği bir konserin biletlerinin satıldığını gören bir kimse, hiç izlemek istemediği bir filmin değerini yükselterek bilişsel ahenksizliği giderebilir.
Davranış değişimiyle de bilişsel ahenksizlik giderilebilir. Zayıflamaya karar veren bir kimse, örneğin az yemek yemenin kendisini çekici hale getireceği düşüncesiyle, yemek yeme davranışı değişiminden elde edeceği psikolojik kazançlarla motive olabilir ve açılık hissinin yarattığı bilişsel ahenksizliği gidermek için buzdolabına saldırmaz.
Genel olarak kaçınma, görmezlikten gelme ve değersizleştirme taktikleriyle ahenksiz bilgilerin henüz bilişsel ahenksizliğe yol açmadan önlenmesi de mümkündür.
Yaşlanma sürecinde önlenemeyen bedensel kayıpların yarattığı bilişsel ahenksizliklerin giderilmesinde de kullanılan bu stratejik taktikler, tabii ki her alanda kullanılmaktadır. Bugün toplum olarak tam bir bilişsel ahenksizlik döneminin içinde yer alıyoruz. Bu yüzden her gün çeşitli psikolojik taktiklerle avuntular uyduruyor, gerçekleri göremiyoruz.