Evin gelini ağılda ineğin buzağısını bir kazığa bağlar ki rahatlıkla süt sağabilsin.

Şeytan da şeytanlık yapacak ya, buzağının ipini bir parça gevşetir.

Buzağı karnı aç olduğu için annesinin sağılmasına daha fazla dayanamaz.

Debelendikçe bağlı olduğu ipten kurtulur ve annesinin sütünü emmek için ona doğru koşar.

Bu esnada süt kovasına çarpar ve kovadaki bütün süt yere dökülür.

Sağdığı sütün ziyan olduğunu gören evin gelini, eline geçirdiği odunu buzağının kafasına geçirir. Yavru kan içinde yere yığılır.

Bunu gören inek de ‘Vay yavrumu öldürdün’ diyerek bir tekmede gelini öldürür.

Gürültüleri duyan gelinin kayınpederi, ineğin gelinini öldürdüğüne şahit olur.

Eline geçirdiği tüfekle ateş edip ineği öldürür.

Silâh sesini duyan kadının kocası ahıra doğru koşar.

Bakar ki, karısı kanlar içinde yerde yatmakta ve babasının elinde de tüfek var;

Hemen silâhını çekip babasının üzerine mermileri boşaltır.

Sonra ‘Ben ne yaptım’ diyerek intihar eder, oracıkta can verir.

Şeytan bütün bu olanlar karşısında;

‘Bak şimdi, bunu da benden bilirler. Oysa ben ipi biraz gevşettim’ der.

İşte O şeytanın yeryüzü temsilcisi, dünyayı karıştırmayı kafasına takmış.

Kafasında tilkiler dolaşıyor.

Önce Suriye’yi parçaladı. Sırada İran var!

Gazze’yi ABD alacak dedi.

Dış yardımları durdurdu.

O şeytan, yanına dünyanın en zengin adamlarını almış vergi sopasını sallayıp duruyor.

ABD’de milyonlar sokakta! Yeni vergilere isyan dalga dalga yayılıyor.

Batı dünyası da telaşta, ortalık toz duman.

Dünyanın en büyük ekonomi güçleri birbirlerine gümrük uygulamaya başladılar.

Çin, AB ülkeleri.

Filler tepişiyor, çimenler eziliyor.

Silahlar değil, küresel sermaye güç gösterisinde.

Sonunda ne olacak biliyor musunuz?

Küresel resesyon.

Bu kriz Türkiye’yi de vuracak.

Bir kez Şeytan ipi gevşetti, dünya karıştı.

Hiçbir güç buna karşı koyamaz.

Herkes haddini biliyor.

O haldeyiz yani!