Kallavi zamlar nedeniyle beyaz yakalı olsun, mavi yakalı olsun iki yaka bir araya gelmez olmuş. Yılın ilk çeyreğinde asgari ücretlinin de emeklinin de memurun da amirin de aylıkları eriyip puf olmuş. Enflasyon maaşları eritirken çalışanların sıcak gündemi de ‘Temmuz'da ara zam' olmuş, 'şart' diyorlar da başka bir şey demiyorlar. Ne derler bilirsiniz isteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü. Sözümüz meclisten dışarı!

***

Yüksek enflasyona bir de yüzde 25'lik elektrik zammı eklenince asgari ücretlisi de özel sektör çalışanları da ara zam bekler olmuş. Ücretlinin üç ayda maaşı erimiş, artan kiralar, yükselen faturalar, artan gıda fiyatları derken asgari ücretlisi de beyazı, mavi yakalısı da emeklisi de kredi kartıyla nefes almaya çalışır olmuş. Ama fakat nereye kadar? Mutfakta sıkıntı büyük, temel ihtiyaç gideri olan mutfak tüpüne bile ÖTV ödenir olmuş. Yahu mutfak tüpü de mi lüks? Parmak hesabı yapalım, 22 bin 104 liranın ederi ne? Vatandaş 'enflasyon ücretleri pula çevirdi' diye yakınır olmuş, ne mecaz ne benzetme. Düşünsenize en azından 3 veya 4 kişilik bir mütevazı aile, aile reisinin cebinde ise 22 bin bilmem kaç lira. Haydi, buyurun iki bilinmeyenli denklem, çözün çözebilirseniz!

***

Mademki herkes kendi referansına göre konuşuyor, hele bir bakalım dillerden düşmeyen yakınıp yıkıldığımız enflasyon denen kavram ne anlama geliyor, kelimenin Türk Dil Kurumu anlamı nedir? Buyurun birlikte okuyalım. ‘Enflasyon para şişkinliği, gereğinden fazla artış, şişkinlik, pahalılık’ böyle yazıyor TDK sosyolojik sorunu.

***

Mesela yani, hani zam kelimesi millettin sinir uçlarına dokunuyor ya. Ankara adına 'fiyat güncellemesi' diyorsa biz de öyle deyip geçiştirelim değil mi? Nasıl olsa gündem hiç değişmiyor, hep aynı. Benzine, motorine, mutfak tüpüne ilaca, sağlık hizmetlerine ve dahi kiraya gelen zamlar. Mübarekler otomatiğe bağlanmış zaman, zemin tanımıyor. Eh haliyle dövizdeki artış, önce akaryakıta sonrasında ne var ne yok fiyatlar güncelleniyor! Sözün özü, domino etkisiyle çarşı pazar karışıyor.

***

Gündem, hiç değişmeyen zamlar geçim sıkıntısı, ikiyüzlü tevazular falan memnun muyuz hayır ama kimi kime şikâyet edeceksin ki? Vatandaşın ekonomisi berbat, harcamalar zorunlu alanlara yönelmiş sağlık, gıda, fatura ve kira sonrası yok. Tam anlamıyla sosyal çöküş mü yaşanıyor ne? Bütçe yetmiyor iki yaka bir araya gelmiyor. Peki, ‘nereye kadar diye’ soralım ve ‘sağlıcakla kalın’ diyerek de noktayı koyalım.