Oruç ibadeti sona erdi, İslam alemi bayrama ulaşmanın mutluluğunu ve ortak sevincini yaşadı üç gün de olsa. Ramazan Bayramı'nı da uğurladık, kaldık yine biz bize. Kimi rutinine döndü, kimi uzatılan bayram tatilinin keyfini çıkarmaya devam ediyor, kimi de baba ocağında hasret gideriyor. Eh kimi de bayramın tadını evde çıkarmayı tercih ediyor. Artık tadını mı çıkarıyor yoksa bütçe meselesinin engeline mi takılıyor? Nasıl olsa bayramda evde kalmak ücretsiz ya.

***

Bu gün de az biraz bayram muhabbeti yapalım istedim. Misal neler yapılmıştır üç günlük bayramda? Aile büyükleri ziyaret edilmiş, gelen giden dost ahbap ağırlanmıştır. Ağız tatlılığı olsun diye, hani bayramın diğer adı da Şeker Bayramı ya. Baklavalar, kallavi tarafından kahveler, yanında çifte kavrulmuş lokumlar ikram edilmiş(!) keyifli sohbetler yapılmıştır. Eh ardından da iadeyi ziyaret sünnettir deyip, gelenlere de bayram ziyaretine gidilmiştir ama var ya, 'hadi canım sen de’ denildiğini duyar gibi oluyorum. Özellikle de emekli, aldığı 4 bin lira ikramiye ile mi, bayram alışverişi yaptı da, gelen giden için baklava börek, lokum falan aldı? Ne demiş atalarımız, ‘Hayali hanemde tasvir-i cemalin eğlendirir beni birçok emelle'.

***

Madem ki üç günlük Ramazan Bayramı'nı uğurladık (bayram tatili devam) o zaman gelelim asıl olana, bayram sonu ekonomi nasıl olur? Bakınız laf döndü dolaştı yine enflasyona geldi değil mi? Hani enflasyon adında, borsa misali inip çıkan bir derdimiz var ya ve onun altında ezilen sabit gelirlisi, emeklisi, memuru, çalışanı çalışmayanı... Enflasyon, yılbaşından bu yana artmaya devam ediyor, geçim derdi ücretliye, emekliye pazarda üç tur attırıyor. 'Nisan'ın ilk günü' denilen, elektriğe gelecek yüzde 25'lik zam, akaryakıta gelen büyücek bir zam, yani zamma devam. Hayat pahalılığı ise cep yakmaya devam. Malum, sabit gelirlinin ücreti ancak kiraya ve gıdaya yetiyor. O zaman soru şu; ‘Ücretler ne zaman, ne kadar artar’. Derler ki umut insanı en son terk eden kavrammış. İnadına kaybetmeyelim umudu, sıkı sıkıya tutalım bir yerlerinden.

***

Evet çoğumuz üç günlük de olsa bayram sevincini yaşadı bitti. Şimdilerde ise döndük rutinimize. Öyle veya böyle, bayram mutluluğu yaşanacak günlerin en güzeli oldu, heyecanı bile yetti ve de randevular Kurban Bayramı'na verildi. Bayram tadında günler sizin olsun. Şimdilik hoşça kalın.