Onlar, tıbbın yüz akı Hipokratlılar. Ulu Önder Atatürk ne diyor, “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz”. Peki, canlarımızı emanet ettiğimiz bu değerli beyinler ve sağlık çalışanları, sağlıklı bir toplum için hak ettikleri değeri görebiliyor mu? Büyük bir özveriyle çalışan ama özverilerinin karşılığını alamayan hekimlerimiz ve sağlıkçılarımız hak ettikleri haklarını alabilmek için neden meydanlarda mücadele verir oldu? Elbette emek onların, söz onların, destek ise toplumun.

***

Sözde 'Tıp Bayramı'na adeta yumak olmuş sorunlarla giren Hipokratlılar ve sağlık çalışanları bayram mı yaptı, toplum olarak “Kutlu olsun” dedik de onlar mutlu oldu mu? Sorun bakalım neden meydanlardalar? Yaklaşık iki aydır süren eylemlerle seslerini yükseltiyor ve haklı olarak haklarını istiyorlar. Ve toplumda cümbür cemaat “Yanındayız” diyor. Hekimler başta olmak üzere, tüm sağlık çalışanları ilgililere soruyor, “Sorunlarımızın ve taleplerimizin bilincinde misiniz?”. El cevap!

***

Doktorlar, sağlık çalışanları ve ağırlaşan yaşam şartları, döner sermayeden alacakları ek ödemeler, verilip de tutulmayan sözler, en önemlisi de görevleri başında uğradıkları şiddet olayları nedeniyle mesleki zorluklar, beş dakikaya inen jet hızı muayene ve teşhis! Hasta da doktor da muzdarip. Hepimiz biliyoruz yaşananları ve sorunları. Oysa sağlıklı bir toplum için önce sağlık çalışanlarının hak ettiği değeri görmesi gerektiğini de yine toplum olarak biliyor ve taleplerinde haklı olduklarını anlıyor, destekliyoruz. Hekimler, sağlık çalışanları, görevleri başında yaşadıkları sorun ve şiddetin yanında maddi olarak da emeklerinin karşılığını alamadıkları için özlük ve mali haklarında iyileştirme talep ediyor. Dahası, sistematik olarak değersizleştirildiklerini ve mesleki itibarlarının erozyona uğradığını söylüyor da seslerini meydanlara taşıyor. Amaçları elbette sorunlarını, taleplerini anlatamadıkları ilgililere duyurmak ve kamuoyu ile paylaşmak.

***

Oysa kökü insanlık tarihi kadar eski olan, kutsal bir mesleğin saygın hekimlerinin varlığı çok kıymetli, yokluğu ise toplum sağlığı açısından telafi edilemez bir öneme sahip ama görünen o ki gelinen noktada bu değerli beyinler üzgün ve kırgın. Buyurun işte, son iki yılda binlerce hekim mesleğinden istifa ederek yurt dışına göç etmiş. Peki, söz konusu bu durum, sağlık sektörü açısından ciddi bir kayıp değil mi? Evet bugünün güncesi de ‘Tıbbın yüz akı Hipokratlılar’. Sağlıcakla kalın.