Başlıktaki sözler 1970’li yılların sonuna doğru bir resmi bayramda öğrencilerin söylediği bir marşın nakarat bölümüdür. Marş, ‘Şerif’e Ağıt’ adını taşır ki o Şerif bir işçidir ve bir işçi eyleminde öldürülmüştür. O eylemde 6 polis de yaralanmıştır. Hikayesini merak edenler bulur. Ben de dini ya da resmi her bayramı bu ezbere okuduğum marş ile selamlarım!
Mezarlardan çıktılar
Bayram benim neyime
Çekip Şerif’i vurdular
Kan damlar yüreğime...
Kiminle konuşsam 'Bayramların eski tadı yok' diyor.
Güzel ne haber duyuyoruz ki?
Tepede kavga, aşağıda sürtüşme.
Gençler gözaltında, aileler kan ağlamakta.
Ziyaret ve yan yana olma kültürü tükenmiş
Ne büyük, küçük saygısı kalmış ne de akraba aile bağları.
Suçlu eski bayramlar değil; topluma dayatılan sosyal yapı.
Ve bu sosyal yapıyı özümsemiş bir toplum!
*
Ah be Kubilay böyle erkenden gitmek var mıydı?
Meslektaşım, bol ödüllü bir gazeteci, çok iyi bir insan, neşeli, espri dolu. Sevgi hamalı, saygılı. Zarif...
Kubilay Eldemirci’yi kaybettik.
31 Mart 1968’de doğdu.
Bir gün önce doğum günüydü.
Kalp krizi geçirdi, sonsuzluğa gitti.
Antalya’ya İzmir’den göç ettiğim yıl, 2010.
Kubilay, ilk tanıştığım gazetecilerden.
Gurbette edindiğim ilk dostlarımdan.
Zaten birkaç tanedir onlar ve kendileri beni iyi tanır.
Ve iyi ki tanımışım Kubilay’ı da.
Nerede karşılaşsak hâl hatır sorduğumuz, sevgi ve saygısından kusur duyulmayacak bir kişilik.
Toplumu ilgilendiren her toplantıda, her eylemde orada.
Ardında bir aile ve onlarca dost bıraktı.
Şimdi geride bıraktıklarına bizim sahip çıkma zamanımız.
Ailesine büyük sabır dilerim.
Başınız sağ olsun dostlar.
Işıklar yoldaşın olsun Kubilay kardeşim.