Son yıllarda köyden kente göçlerin artmasıyla şehirlerin oturdukları alanlar da mecburen büyüyor. Üstelik Antalya gibi sadece köyden değil yurt dışından bile göç alan şehirlerde bu büyüme şehrin etrafındaki tarım alanlarının da yapılaşmasına neden oluyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TEHLİKEYE GİRECEK
Antalya’nın coğrafi yapısının tarım için zaman zaman zorluklar çıkardığını ifade eden Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Bülbül, “Antalya’nın doğal yapısı; kıyı boyunca 650 km uzanan ve içeriye doğru ortalama 10 km genişleyen dar ve uzun bir kıyı şeridi halindedir. Bu durum tarımsal yapıyı zorlar ve birim alanda yüksek verimle çalışmayı zorunlu kılar. Kentimizin toprak paylaşımını; doğal alan, tarım alanı ve yerleşim alanı olarak 3 ana gruba ayırırsak bu grupların aldıkları payların oranı sürdürülebilirlik bakımından hayati derecede önemlidir. Doğal alan zorunlu olarak en büyük payı alır. Tarım alanı ve yerleşim alanı paylarına çok dikkat etmeliyiz. Eğer yerleşim alanı payı hem doğal alandan hem de tarım alanından çalarak büyürse sürdürülebilirlik için ciddi tehlikeli adımlar atmış oluruz” dedi.
DÜZENLEYİCİ ADIMLAR ŞART
‘Antalya oldum olası tarım alanı payı bakımından son derece düşük bir orana sahiptir’ diyen Bülbül, “Ancak son 20 yılda bu pay, Türkiye ortalamasının üzerinde bir daralmaya uğramıştır. Artık Antalya’da tarım; daha küçük alanda daha küçük ölçekte ve daha pahalıya yapılmaktadır. Geleceğimiz için hayati derecede kötü işaretlerdir bunlar. Eğer bu paylaşımda tarım ve doğal alanların korunması ve üzerlerindeki baskının azaltılması isteniyorsa, geri dönülemez biçimde düzenleyici bir adım atılmalıdır. Bunun en etkili yolu, anayasa düzeyinde kesin, net ve bağlayıcı hükümler getirilmesidir” diye konuştu.
KAYBA RAĞMEN VERİM ARTIYOR
Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Bülbül, “Toprak kaybına rağmen tarımsal üretimin artmasının temel sebebi, verimlilikteki yükseliştir. Bitki koruma ve besleme gibi mühendislik tekniklerinin gelişmesi sayesinde tarımsal üretimimiz artmaktadır. Dolayısıyla verimlilik artışımız da dünya ortalamasının üzerindedir. Bu gelişme sevindirici olsa da tarım alanlarının azaldığı gerçeğini değiştirmiyor” ifadelerini kullandı.