ANTALYA'NIN ÇOCUĞU
Antalya'nın toprakları, futbolun heyecan dolu dünyasına eşlik eden bir efsanenin doğuşuna tanıklık etti. Antalyaspor'un simgesi haline gelen, tribünlerin sevgilisi, Ali Çınardere, dostları arasında "Ali Dayı" olarak anılıyor. Gönlünde taşıdığı kırmızı-beyaz sevda, onu sadece bir taraftar değil, Antalyaspor'un en büyük destekçilerinden biri haline getirdi.
1950'de, Antalya'nın kucaklayıcı atmosferinde, futbol sevdasına ilk adımını atan Ali Dayı, aslen Yenikapı'nın çocuğuydu. Doğduğu yerde, futbolun heyecanı onun içinde yeşermeye başlamıştı.
İLK DEPLASMAN HEYECANI
Ali Dayı'nın futbola olan sevdası, genç yaşlarında alevlenmeye başlamıştı. Henüz 17 yaşındayken, Antalyaspor'un Denizlispor'la oynayacağı maçın heyecanıyla dolmuş, ilk deplasman deneyimine adım atmıştı. Ancak parasızlık ve gençlik halleri onu otobüsten indirmeye çalışan muavinin engeline takılmıştı. Ne var ki, futbol sevgisi onu pes ettirmedi ve bisikletiyle Cumhuriyet Meydanı'na kadar pedalladı. Büyüklerinin desteğiyle, sonunda hayalini kurduğu Denizli'ye ulaştı.
TRİBÜNLERİN EFENDİSİ
1970'lerde, Ali Dayı'nın amigoluk serüveni başlamıştı. Tribünlerde yer alan amigolar, takımlarına destek vermenin yanı sıra, taraftarı coşturmanın da önemli bir parçasıydı. Ali Dayı, bu heyecan dolu atmosferde, amigoluk dünyasına adım atmıştı. Tel örgülerin üstüne çıkarak, takımına sevgisini gösteren Ali Dayı, kısa sürede taraftarın sevgilisi haline gelmişti.
VEDA ZAMANI
Geçtiğimiz yıl, Antalyaspor tribünlerinin vazgeçilmez ismi, Ali Dayı, amigoluk kariyerine veda etti. Uzun yıllar boyunca takımına olan sadakatiyle tanınan ve her maçta coşkulu bir şekilde tribünleri inleten Ali Dayı, artık sete çıkmayacağını açıkladı. Ancak onun izleri tribünlerde daima yaşayacak, Antalyaspor sevdası sonsuza dek sürecek.
GERÇEK TARAFTARLIK: SEVGİ VE SADAKAT
Ali Dayı'nın Antalyaspor’a olan bağlılığı, gerçek taraftarlığın ne olduğunu en güzel şekilde öğretiyor. İyi gününde de kötü gününde de takımına olan bağlılık ve sevgi, bir taraftarın en büyük özelliği olmalıydı. Onun inancıyla, futbolun mucizevi anlarına şahit olmak mümkündü. Taraftar, sadece gol atıldığında değil, her zaman takımının yanında olmalıydı. Bu sadakat, gerçek zaferleri getirecek olan güçtü.
Ali Dayı'nın hikayesi, bir taraftarın ve bir kulübün ruhunu anlatıyor. Onun sevgisi ve sadakati, Antalyaspor'un en değerli hazinelerinden biri. Ali Dayı, bir taraftar değil, Antalyaspor'un ölümsüz destekçisi her daim.