ATTALOS yurdu anlamına gelen Antalya, Bergama Krallığı döneminde kurulmuş bir şehirdir. Antik yerleşimler bakımından yalnızca Türkiye için değil dünya genelinde de en zengin şehirlerden birisidir. Günümüzde arkeologlar tarafından çokça ilgi gören antik kentler ve tarihi yerler Antalya'nın turistik açıdan ilgi görmesinde de büyük rol oynuyor. Özellikle içlerinden biri var ki aynı zamanda UNESCO’nun Dünya Geçici Miras Listesi’nde yer alıyor. Bu hepinizin de tahmin ettiği gibi Aspendos. Serik'e bağlı Belkıs'ta bulunan Aspendos, önemli antik kentlerden biri olarak biliniyor. Büyük ve küçük iki tepe üzerine kurulan Aspendos Tiyatrosu ise Romalılar tarafından inşa edildi. Selçuklu ve Bizans dönemlerinde varlığını sürdüren Aspendos Antik Kenti, ünlü tiyatrosuyla tanınıyor. Peki, Aspendos efsanesini duydunuz mu? Gelin efsaneyi bizden duyun.

aspendos 3

EN İYİ KORUNMUŞ TİYATRO

Antalya - Alanya karayolunun 44'üncü kilometresinden kuzeye dönen yolun 2'nci kilometresinde yer alan Aspendos, sadece Anadolu’nun değil tüm Akdeniz dünyasının en iyi korunmuş Roma Dönemi tiyatrosuna sahip olmasıyla ünlüdür. Şehir, bölgenin en büyük nehirlerinden Köprüçay yakınlarındaki tepe düzlüğünde kurulmuştur. Antalya’ya 50, Alanya’ya 94, Side’ye 35 km uzaklıktadır.

aspendos 21

EFSANEVİ ASPENDOS HİKÂYESİ

Gelelim Aspendos efsanesine; Romalılar döneminde Aspendos Kent Kralı’nın dünyalar güzeli Belkıs adında bir kızı varmış. Kentin iki ünlü mimarı da kralın kızı Belkıs’a âşıkmış. Kral da kızını hangi damat adayıyla evlendireceğine karar veremeyince bir yarışma düzenlemiş. Mimarları yanına çağırıp onlara “Hanginiz Aspendos kenti için yararlı ve güzel bir eser yaparsa kızım onunla evlenecek” demiş. Mimarlar uzun ve yoğun çalışma sonucu eserlerini krala sunmuş. Mimarlardan biri kentin su ihtiyacını karşılamak adına kente su kemerleri inşa etmiş, diğeri de ihtişamlı Aspendos Tiyatrosu'nu yapmış. Kral bu iki eserin muhteşemliği karşısında karar vermekte zorlanmış ve kızını en çok kimin sevdiğini anlamak için başka bir yol denemiş. Bu sefer mimarlara “İkinizde çok yararlı eserler yaptınız bunun için sözümü tutup kızımı ortadan ikiye böleceğim ve bir yarısını birinize diğer yarısını diğerinize verip evlendireceğim” demiş. Mimarlardan biri güzeller güzeli Belkıs’ın ortan ikiye bölünmesine razı olmayıp “Ben vazgeçtim, kızınızı rakibime verin” demiş. Kral da kızını, bölünmesine razı olmayacak kadar çok seven mimara vermiş. Bir başka inanış da kralın kızını ikiye böldüğü ve bu yüzden Aspendos tiyatrosunda yarım bir kız heykeli bulunduğu şeklindedir. HABER/ÇİĞDEM KORKAN

Editör: Uğur Keskin