ANTALYA'NIN Konyaaltı İlçesi’ne bağlı ‘Bahtılı Mahallesi’nde bin 344 kişi yaşıyor. Bahtılı Mahallesi, Teke yöresine yerleşen Yörükler tarafından kurulmuştur. Kurucusu Pirinç Çelebi'dir. 1970'li yıllara kadar hayvancılık ve tarımla geçimlerini sağlamışlardır. Yazları Beydağları üzerinde yer alan Karçukuru yaylasına göçerler.
KANITLANAMAMIŞ HİKAYELER
Konyaaltı Kaymakamlığı’nın sitesinde yer alan bilgilere göre, Bahtılı Mahallesinin geçmişi hakkında gerçek bilgilerden de yararlanarak bir efsane oluşturulmuş ve bu dilden dile anlatılmış. Söylendiğine göre köy Teke Beyliğinden önce vardı. Bu bir efsane ile şöyle anlatılır. Köyün kurucusu evliya Pirinç Çelebidir. Pirinç Çelebi ‘Yedi Kardeşler’ denilen ve hepsi evliya olan kardeşlerden birisidir. Kardeşlerden bir tanesi Antalya'ya yerleşen Şeyh Şücaeddin'dir. İkisi Doyran köyünde kalan evliya Fatma ve Zehra'dır. Bir tanesi, Saklıkent'e yakın Karçukuru yaylasında bulunan, Eren Dağı'nın zirvesinde mezarı olan Eren Dede'dir.
ÇAKIRLAR’IN HİKAYESİ
Yedi kardeşlerden biri Çakırlar köyünün kurucusudur. Çakırlar'a yerleşirken "Burası benim mekanım olsun" diyerek sınırları çizmiş, gözleri çakır renkli olduğu için de köyün adı Çakırlar olmuştur. Diğer kardeş'in adı Ali, Durali köyünün kurucusudur. "Ben de burada durayım" dediği için köyün adı Duraliler olmuştur.
BENİM BAHTIM’DAN BAHTILI’YA UZANAN HİKAYE
Bahtılı Köyü'nü kuran Pirinç Çelebi ismindeki Allah dostu, derelerin taşıp dolduğu bir zamanda afet olmaması için asasıyla şuanda Aşağıkaraman ile Bahtılı arasında kalan bölgeyi işaret ederek: "Mübarek şöyle bir akıver" demesiyle bir anda sular yolunu buluvermiş. Bahtılı ve Aşağıkaraman arasındaki sınırını belirlemiştir. Bahtılı ile Aşağıkaraman arasında kalan bu çay Boğaçayını oluşturur. Pirinç Çelebi "Bu da benim bahtıma" diyerek köyün adını Bahtılı koymuştur. Bahtılı ile Çakırlar arasında kalan yer Kuruçay'dır.
PİRİNÇ ÇELEBİ CAMİSİ VE YAPILIŞI
O dönem Pirinç Çelebi cami yaptırmaya karar verir. Teke Beyi, kendisinden habersiz cami yaptırdığını duyup iki asker gönderir. Askerler Pirinç Çelebiye gelip beyden habersiz cami yaptıramayacağını söylerler. Pirinç Çelebi de onları evine buyur eder ve onlara birer kepçe pilav verir. Ayrıca atlarına da birer avuç yem verir. Askerler hem kendilerinin hem de atlarının doymayacağını düşünürler fakat kendileri de atları da bitiremezler. Bu kerameti görünce bir hayli şaşıran askerler Pirinç Çelebiye hürmette bulunurlar. Pirinç Çelebi, askerlere, “Evladım bu camiyi bitirmek bana nasip olmayacak, yakın tarihte beyiniz geliversin ve camiyi bitiriversin” buyurur. Teke Bey Pirinç Çelebinin Evliya bir zat olduğunu anlar. Çok geçmeden Pirinç Çelebinin yanına gelir. Geldiği vakit Pirinç Çelebiyi öbür aleme intikal etmiş olarak bulur. Defnini gerçekleştirir ve caminin kalan kısmını yaptırır. Caminin ismini de Pirinç Çelebi Cami koyar. HABER/ÇİĞDEM KORKAN