Antalya'nın 19 ilçe ve Büyükşehir Belediyesi adaylarına hızlıca ve kısaca bir göz atalım:
 İYİ Parti Büyükşehir adayı Nesrin Ünal, AKP İbradı adayı Hatice Sökmen, CHP Akseki adayı İlkay Akça, TİP Alanya adayı Hülya Arga, TİP Gazipaşa adayı Ümran Çolakoğlu Uygun, DEVA Konyaaltı adayı Şafak Çelik, TİP Korkuteli adayı Semra Yılmaz, TİP Muratpaşa adayı Emine Büyüknohutçu oldu.
Bu kadar az kadın aday gösterilmiş olması, adaylara gerçekten hızlıca ve kısaca bakmamıza sebep oldu, değil mi? Bu hızlı gözden geçirme sonucunda, kadın adayların ne yazık ki oldukça düşük bir oranda olduğunu görmekteyiz.
Toplamda 20 belediye başkanlığı için sadece TİP’in 4, CHP’nin 1, DEVA’nın 1, AKP’nin 1, İYİ Parti’nin 1 olmak üzere... TİP dışındaki partilerin lütfen gösterdikleri adaylarla toplam 8 kadın aday belirlenmiş. Bu durum, Antalya'nın bir eksikliği ve siyasi partilerin bir ayıbı olarak karşımıza çıkıyor. Umarız gelecekte cinsiyet eşitliği konusunda daha dengeli ve adil bir temsil görmeyi başarırız. Başarır mıyız dersiniz?
Kadınların siyasette daha fazla yer bulması, erkek egemen durumun ortadan kalkması, partilerin içindeki gruplaşma ve çıkar odaklarının dağılması konularında daha fazla adım atılması gerekiyor. Siyaset arenasında kadın temsilinin artması, toplumun farklı kesimlerini daha adil ve eşit bir şekilde temsil etmeye yönelik önemli bir adım. Kadınların güçlü liderlikleri ve farklı perspektifleri, daha kapsayıcı ve çeşitli politika oluşturulmasına katkı sağlayacak. Ancak sorunun asıl kaynağı da burada değil mi? Toplumun her yerinde kadınların önü, çeşitli şekillerde ve çeşitli sebeplerle göz göre göre kapatılıyor. Böyle bir dönemde kadın liderleri daha fazla görmek, umut veren bir geleceğe ışık tutardı.
Kadınların siyasette daha fazla yer bulması sadece siyasi partilerin aday belirleme süreçlerine odaklanmakla kalmamalı; aynı zamanda toplumun genelinde kadınların önünü açan, eşit fırsatları destekleyen bir kültür ve sistem oluşturulmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliği sadece siyaset arenasında değil, tüm toplumsal alanlarda sağlanmalı. Gözle görünür engellerin yanı sıra, toplumun altında yatan cinsiyetçi normlar ve algılar da kadınların ilerlemesini sınırlayan etkenler arasında yer alıyor. Bu normları değiştirmek, eğitimden iş dünyasına, medyadan aile yapısına kadar geniş bir yelpazede kadınların potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarabilir. Kadın liderlerin görünürlüğü, genç kızlara ve kadınlara ilham kaynağı olabilir ve onlara farklı alanlarda başarıya ulaşma konusunda özgüven kazandırabilir. Bu, sadece siyasette değil, iş dünyasında, bilimde, sanatta ve diğer birçok alanda da geçerli. 
Siyasi partilerin, aday belirleme süreçlerinde cinsiyet eşitliğine daha fazla vurgu yapması ve kadın adayları teşvik etmeleri önemli. Bu, demokratik süreçlerin daha çeşitli ve katılımcı hale gelmesine katkı sağlayabilir. Bu aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine de olumlu bir etki yapabilir.
Antalya'da ve tüm Türkiye'de, kadınların siyasi katılımının artırılması için daha fazla çaba sarf edilmeli, toplumun farklı dinamiklerini temsil eden kadın liderlerin siyasette daha etkin bir rol oynaması teşvik edilmeli. Bu hem demokratik süreçlerin sağlıklı işlemesi hem de toplumsal cinsiyet eşitliği açısından önemli bir adım olacak.
Umarım gelecekte daha fazla çaba ve bilinçlenmeyle Antalya ve diğer şehirlerde cinsiyet eşitliği konusunda daha dengeli ve adil bir temsil görmeyi başarırız. Kadın liderlerin varlığı, toplumun her alanında daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir geleceğe ışık tutacak.