Dünyada tatlı su kaynaklarının önemli bir bölümünü oluşturan göller, hızla azalan su seviyeleri nedeniyle büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Her geçen yıl artan su kaybı, göllerin kurumasının doğaya ve insan yaşamına olan etkilerini daha da belirgin hale getiriyor. Bu durum, suyun daha verimli bir şekilde kullanılmasını gerektiren acil bir sorunu gözler önüne seriyor.

Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Yüksel Karaman, göllerdeki su seviyelerindeki düşüşün, doğayla uyumsuz planlamalar ve iklim değişikliği ile sıkı bir bağlantısı olduğunu belirtti.  Karaman, “Bu düşüşün, göllerdeki suyun sıcaklık artışlarıyla birleşerek karbondioksit emilim oranını azaltabilir ve atmosferdeki karbon emisyonlarını artırabilir. Bu da küresel iklim değişikliğini daha da hızlandırabilir” dedi.

Başkan Karaman

KURUYAN GÖLLER YEREL İKLİMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Yüksel Karaman, göllerin kurumasının yerel iklim üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, “Burdur Gölü gibi göllerin kuruması, özellikle iç kesimlerde nem oranını düşürerek, hava, yağış ve kar düşmesi için gerekli olan buharlaşma olayını engelliyor. Bu durum yerel iklimi olumsuz etkiliyor. Doğal göllerin kuruması, üzerinde yapılan yapay göletlerle birleşerek, sıcaklık, nem ve buharlaşma oranlarını değiştiriyor ve doğa dengesini bozuyor” dedi.

SU KAYNAKLARI ÜZERİNDE BÜYÜK TEHDİT
Su kaynakları üzerinde yapılan ocak açma çalışmalarının da büyük bir tehdit oluşturduğunu belirten Karaman, “Ocaklar, su kaynaklarının yönünü değiştirebilir. Bu nedenle su kaynakları etrafında ocak açılmamalıdır. Ayrıca, ağaç kesiminin de doğaya büyük zarar verdiğini unutmamalıyız. Ağaçlar, havayı yoğunlaştırır, nemi sabit tutar ve yağışları çeker. Dolayısıyla yeşil alanların korunması son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA/ÖZEL HABER