Şahane bir Avrupa Şampiyonası izliyoruz.

Futbola hasret kalınan yaz mevsiminde uzun zamandır almadığımız futbol tadına ulaşıyoruz.

Mücadele, oyun, keyif, pozisyon, gol…

Futbol adına hemen hemen her şeyi sahada görebiliyoruz.

Ve takım sayısı azaldıkça, keyifli maç sayısı da giderek artıyor.

Bu futbol keyfinin yanında bir de milli takımımızın şampiyonaya devam ediyor olması da keyfimizi bir daha arttırıyor.

2008 Avrupa Şampiyonası’nın heyecanı halen içimizde.

Geri döndüğümüz maçların bir kez daha izlerken heyecanlanıyoruz.

İşte o turnuvaya benzer bir dönem daha yaşıyoruz.

Sonuna kadar mücadele eden, sahaya her şeyini koyan, koşan, tur isteyen bir milli takımımız var.

Turnuvanın en kompakt takımı ve hatta kimilerine göre gizli şampiyonluk adayı olan Avusturya karşısında da mükemmele yakın bir oyun ortaya koydular.

Özellikle son dakikada hatta saniyede Mert’in kurtardığı bir top var ki, sanırım turnuvanın kurtarışı olacaktır.

Halen izlerken bile yine geriliyorum.

İnanılmaz bir kurtarıştı.

Sonuç olarak milli takımımız turnuvanın ilk gününden itibaren heyecan veren maçlara imza atıyor.

Sonuç da bizim lehimize gelişiyor.

Şansın da bizim yanımızda olduğunu eklememiz gerekiyor.

Cumartesi günü ise Hollanda karşısında yarı final bileti arayacağız.

Unutmayalım ki Hollanda da, Avusturya kadar iyi bir takım.

Ancak biz sahada öyle bir mücadele ortaya koyuyoruz ki bu saatten sonra karşımızda değil Hollanda son dünya şampiyonu Arjantin olsa fark etmez.

Gürcistan maçıyla birlikte güzel başlayan hikaye güzel devam ediyor.

Umarım sonu da güzel bitecektir.