Bende gelenek haline geldi...

Uzun süre ara verdikten sonra ya da bir gazetede görev üstlenince ilk yazdığım köşe yazısında okuyucu için bir güzellik yapıyorum.

Daha doğrusu ben değil de matbaadaki arkadaşlar yapıyor o güzelliği, sağ olsunlar...

Gazetede benim köşemin olduğu yere özel parfüm sıkıyorlar, sadece benim köşe mis gibi kokuyor...

Şu an burnunuza gelen mis kokular o... Güzellikte sınır yok yani...

Az bir aradan sonra yine başladık bakalım yazmaya...

Ne mi yazarım?

Vallaha bilmiyorum...

Yazdıkça şekillenir...

Antalya'da işlerin birkaç sene öncesiyle aynı olup olmadığı ile ilgili, neler yazacağım...

Baktım eski yazılara da...

Eskiden zordu...

Eskiden bürokrat kesimin saplantılı bir 'hiyerarşi takıntısı' vardı kentte. Haberleri de o hiyerarşide isterlerdi, İçerik önemsiz, ask-üst önemliydi yani... Sanırım bu değişti...

Eskiden reklam verenler, kendilerini gazetenin sahibi sanır, 850 defa haberini yapsan, 'Vay benim 851'inci haberim girmedi' diye reklamı kesmekle tehdit eder, adamı canından bezdirirdi... Sanırım bu da değişti...

Eskiden gazeteciler en çok kendi meslektaşlarından darbe yer, tehditle, şantajla, uyduruk tiraj rakamlarıyla haber kaynaklarını canından bezdiren gazetecilerin çokluğu, dürüst gazetecileri yaralardı... Eh bu da değişti...

Eskiden gazeteciler kimseyle ne arkadaş olabilirdi, ne dost... Birinin arkadaşı isen damgalanırdın. Ya 'adamıydın', ya 'menfaat ortağı', ya da 'partilisi'... Bu da değişti sanki...

Eskiden gazetecinin hatasını kollayan çoktu... Binlerce gün, onbinlerce sayfada, yüzbinlerce haberi hatasız yaparsın, bir kere bir hatan olduğunda tefe koyarlardı adamı... Şimdi daha hoşgörü var galiba...

Eskiden takar mıydım bunları?

Umrumda olmazdı...

Değişmediyse gene umrumda olmaz... Yazarım aklıma geleni, kim ne derse der...

Sadece bu köşeyi okuyanları dinlerim...

Onlar bana inanırlar, ben onlara...

Yazacağız bakalım...

Haa bu arada 'bana inanırlar' demişken...

Parfümlü kağıt şakaydı yahu, inanıp koklayanlar silsin burunlarındaki mürekkep lekesini...

Kağıdın tek köşesine parfüm mü sıkılır?..

Yazının güzelliği olsa olsa içerisinde...

Kalın sağlıcakla...