Duacı kavşağından Çakırlar, eğer batı çevre yolunu kullanırsanız beş dakika. Kırmızı ışığa yakalanmazsanız dokuz dakikada büyük limandasınız.
Yani onuncu dakikada Ship ınn restorantta, denize karşı oturup balıkları söyler ilk dubleyi yudumlarsınız.
Bir seçenek daha var, Chateu de Marine. Müthiş bir mekan.
Dağ, deniz, marina manzaralı şarap keyfi...
Cancağızınız nasıl isterse öyle!
...
Dün öyle yaptım. Batı Çevre Yolu'ndan on dakikada yat limanına girip iş adamlarının toplantı masasına oturdum.
Peyaz peynir, zeytin ve çay...
....
KONYSİAD'ın bu haftaki konuşmacı konuğu Port Akdeniz Antalya Genel Müdürü Özgür Sert’ti.
Marinaya girerken 3200 kişilik yolcusu ile dev bir kruvaziyer limana demirlemiş. Sezonun ilk gemisini görüp heyecanlanmıştım ama sevgili Özgür Sert önümüzdeki günler için çok da ümitli şeyler söylemedi.
Antalya’ya 2014 yılında 70 kruvaziyer gemisi ile 200 bin yolcu gelmiş, bu yıl 11 yolcu kruvaziyer gemisi görünüyormuş planda.
...
Aslında bu kruvaziyer turizmi müthiş bir şey. Ama biz sanki çok ciddiye almıyoruz.
Hem serbest bölge hem Port Akdeniz küçücük bir alana sıkışıp kaldılar. Kıpırdayamıyorlar.
Buna rağmen 540 metrelik rıhtıma iki gemi yanaşabiliyor.
Ama, aması var işte. Gemiyle gelen turistlerin transferleri ve limanın giriş çıkışının görselliği çok iç acıcı değil.
Başkan Menderes Türel, liman ile Kaleiçi arasına ücretsiz tekneler koymuş turistler için. Bu uygulama daha önce yoktu . İyi de olmuş.
İşte burada bir şey Sert'in söylediği ile örtüşmüyor.
Sert , limanların şehrin aynası olduğunu söylüyor ama biz denizden gelen turistin kıymetini bilemiyoruz.
Tabii ki Genel Müdür bir kez daha demiryolunu dile getirdi. Ne onun ne bizim bunu söylemekten dilimizde tüy bitti ama...
...
Çin'e Türkiye'den ihraç edilen mermerin yüzde kırkı Antalya limanından gidiyormuş. Tam burada Antalya'nın madencilik konusunda son yıllarda kendisini hissettirdiği ortaya çıktı. Yüzlerce ocak varmış. Ve bunun yarattığı istihdam. Sıkıntılı bir konu. İhracatta ciddi rakamlar Antalya üzerinden ama iş çevre duyarlığına geldiği zaman ürkütücü.
...
Siyasetten uzak bir yazı yazayım dedim. Dedim de;
Duble yol diyenler evetçi, duble rakı diyenler hayırcıymış!
Biz duble yoldan limana indik rakıyı parlattık.
Ne yoldan vazgeçtik ne rakıdan.
Nolcek şimdi!...