Hiç şüphesiz pandemi sürecini en iyi yöneten Antalya oldu. Burada Vali Karaloğlu'nun hakkını hem Antalya halkı hem de kent yöneticileri veriyor. Belediye başkanları, sivil toplum örgütleri herkes üzerine düşen görevi yerine getirdi. Tabii Antalyalıların da yasaklara, önerilere hassasiyet gösterdiğini unutmamak lazım. Bu ölümcül virüse karşı hep birlikte ciddi bir savaş verdik ve vermeye devam ediyoruz.
Canımızı şimdilik kurtardık ancak sıra malı kurtarmaya geldi. Yani üç aydır zorunlu olarak askıya aldığımız işleri. Dile kolay günlerdir üretmeden, kazanmadan kepenklerini kapatmış sektörler var. Ötelenmiş kiralar, çalışan alacakları, tedarikçiye borçları ile kilitlenmiş olan esnaflarımız var. Mart ayının başı itibariyle virüs korkusuyla piyasadan çekilen tüketici Mart ayının ortasında tamamen zorunlu olarak evine çekildi. Ve birçok işyeri bu süreçte zorunlu olarak kapandı. Devletin salgın dalgasında destek olmak için açıkladığı ekonomik paketlerden yararlananların dışında bir o kadar da bu kredileri kullanamayan esnaf var.
Birçok sektörde çalışan ara elamanlar işsiz kaldı. İşyerlerini kapatanlar çaresiz duruma düştü. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanmayan işyerleri oldu. Bu ödenek, işyerlerinde çalışan emekliler ve prim gün sayısını dolduramayan çalışanlar için geçerli olmadı. Bankaların verdiği 6 ay ödemesiz krediler birçok işyeri için çıkmadı, çıkanlara da banka reklamlarında söylenen rakamların yarısı hatta daha azı düştü.
Tamam, kamu bankaları ciddi krediler dağıttılar. Ama bunları kredi notu iyi olanlar kullandı. Bu bankalar süreçte kendisiyle çalışan iyi müşterilerinin yanında oldu. Kara listedeki küçük esnaf kredilerden nasiplenmedi. İhtiyacı olmadığı halde bu krizi fırsat bilen uyanık işadamları kredi paketlerini kullandılar.
Sonuçta virüsle iyi mücadele ettik ancak önümüzdeki günlerde ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kalacağımız kesin.
Bunu geçtiğimiz gün bir basın toplantısı yapan ATSO Başkanı Davut Çetin de dillendirdi.
Ekim, Kasım ve Aralık aylarında ekonomik olarak zor bir sürece gireceğiz. Krediler Mayıs ayında alındı. 6 ay ertelemeden sonra Kasım ayında geri ödemeler başlayacak. SGK ve stopajlar ertelendi ama ödemeleri yine bu aya denk gelecek. Hem biriken hem yeni borçlarla nasıl boğuşacak bu millet?
Kaldı ki aylardır hem vergi, hem SGK borçlarını ödeme zorluğu çeken iş insanları, kapsamlı bir af ve uzun vadeli taksitlendirme bekliyordu.
Şimdi bu ekonomik sıkıntıyı ATSO Başkanı'nın dillendirmesi yetmez. Bu şehirde siyaset yapan il, ilçe başkanları, sivil toplum örgütleri ve milletvekilleri Ankara'ya taşımalıdır.
Yüzümüzde maskeyle virüsten kurtulabiliriz ama şeyimiz öyle bir açılır ki bunun hakkından gelemeyiz, her şeyimizi alır götürür...
Bunun sıkıntısını çekenler bedelini iktidara ödetir.