Ümit Işın, sadece Antalya’nın değil, bütün ülkenin tanıdığı bir isim. TRT 2’de yayınlanan ‘Anadolu Arkeolojisi’ belgeselinden tanıyorsunuz onu. Arkeolog, rehber, yayıncı… Düzenli olarak turlar düzenliyor. Acentesinin adı Equinox Travel… Hafta sonu Pamfilya turundaydı. Lyrboton Kome, Perge, Side, Sillyon ve Lyrbe kentlerini dolaştılar. Bu antik yerleşimlerde gördüğü, tanık olduğu manzaraları aktardı sosyal medya hesabından. Arada bu tür paylaşımlar yapıyor. Canımızı yakan, içimizi acıtan gözlemler, paylaşımlar bunlar.
CANIMIZI SIKAN OLAYLAR
Şöyle yazdı: “Yine şen gidip yaslı döndük. Lyrboton Kome’de piknikçilerin bıraktığı çöpler, kırık şişeler; Perge’de orijinal caddenin sökülüp üzerine yepyeni bir döşeme yapılması; Lyrbe’de Manavgat yangınından kalan ağaçların alınması için antik kentin içine dozer, kepçe, kamyon girmesi; Side’de turistik amaçlı sütunlu bir caddenin neredeyse tamamen yeni malzemeyle baştan inşa edilmesi gibi olaylar canımızı çok sıktı”.
BUNLAR YAZI DİZİSİ OLUR
Kepez’deki Lyrboton Kome’nin çöpleri, kırık şişeleri toplanır elbet. Fakat arada sırada gidip temizlemek yetmez. Bu pis görüntülere, sağa sola atılan çöplere kalıcı, düzenli önlemler almak gerekiyor. Lyrbe’ye dozerlerin, kepçelerin, kamyonların girmesi bir katliam. Son yıllarda alışkanlık haline getirdiler bunu. Bunları uyaran, eden, başlarında duran, akıl veren birileri yok mu acaba? Arkeologlar bile göz yumuyor, ses çıkartmıyor, hatta kullanıyor bu canavarları. Side apayrı bir yazı konusu… Hatta birkaç yazı yetmez, yazı dizisi yapmak gerekiyor.
TARİHİ DÜMDÜZ ETTİLER
Gelelim Perge’ye… İki fotoğraf paylaştı Ümit Işın. İlk karede Perge’nin meşhur Sütunlu Caddesi uzanıyor. Orijinal döşemenin, zemin taşlarının neredeyse tamamına yakını duruyor.
İkinci karede ise yeni yapılan restorasyon sonrası hali görülüyor. “Restorasyon değil, yol çalışması” diyor Ümit Işın. “Artık ne diyelim? Diyecek bir şey yok” diye de eklemiş.
Antik kentte uzun bir zamandır yürütülen Helenistik Kuleler restorasyonu bitti. Kurulan iskeleler derlenip toparlandı. Şimdi Geç Roma Kapısı’nın çevresinde hummalı bir çalışma var. Burası da restore edilecek. Kestros Çeşmesi’nden su akıttılar bir süre önce malum. Sütunlu Cadde restorasyonu da dün başladı, bugün neredeyse bitecek. O kadar hızlı ilerliyor yani. Bu hız iyi bir şey mi? Orijinal zemini onarmak, düzleştirmek, elden geçirmek gerekli miydi? Böyle bir restorasyona gerçekten ihtiyaç var mıydı? Bu minvalde bir dolu soru ortada duruyor.
FİNİKE’DEN GELEN SORULAR
İkinci meselemiz de Finike’den… “Finike sahili ve Gökliman koyunu da AYDAŞ mı işletecek? Yeni bir MUÇEV mi doğdu?” diye soruyor TORAÇDER Başkanı Önder Akülkü. Sorduğu sorunun altını da, “Finike plajları Finike halkınındır. Bu plajlar, halkın oyları ile seçilen belediyenin resmi başvurusuna rağmen belediyeye kiralanmamış. Halktan topladığımız 1000 imza dikkate alınmamış. Finike TORAÇDER olarak, plajlarımız ile ilgili söz ve karar aşamalarında, buranın temizliğini yapan belediyemizin yetkili olmasını istiyoruz” diye dolduruyor. Bu AYDAŞ meselesi çok toz kaldıracak; ayıktırmış olayım.