Türk futbolunun en önemli sıkıntısı istikrar ve gelişim.
Teknik direktörler olarak kaderiniz 3 haftaya bakar.
Çünkü futbolda dün yoktur.
Bugün başarılıysanız zirvenin tepesine konulursunuz.
3 hafta kaybedince ise sizi zirveye koyanların bu işi bilmediğini iddia etmeye başlarlar.
Zaten Fenerbahçe’nin Portekizli dünyaca ünlü teknik adamı Mourinho da aslında bundan bahsetmeye çalışıyor.
Türkiye’de herkes futbolu çok iyi biliyor.
Böyle olunca da en çok tartışılan teknik direktörler oluyor.
Çünkü onların kadrolarının maç kaybetme şansı yok.
‘Neden bu oyuncu oynadı?’
‘Bu oyuncu oynatılmaz mı?’
Gibi söylemler teknik direktörlerin değişimine nerden oluyor.
Çünkü baskı karşısında başkan ve yönetimler de çok fazla direnemiyor.
İşte bu istikrarsızlık ne yazık ki başarısızlığa neden oluyor.
Türk futbolu ne zaman istikrarı yakalar, sabretmeyi öğrenir, başarının sadece bütçe olmadığını anlar, planlamanın önemini kavrarsa işte o zaman gelişecektir.
Aslında Amerika’yı yeniden keşfetmenin bir anlamı yok.
Yol belli…
Yapmamız gerekeni yapıyoruz ancak bir türlü hayata geçiremiyoruz.
Umarım bu düzen değişir.