KAMU emekçilerinin verilecek maaş zammına odaklandığını belirten Birleşik Kamu İş Antalya İl Başkanı Sadık Acar, beklentilerine dair açıklama yaptı. Acar, “Konfederasyonumuz AR-GE birimi tarafından yapılan güncel araştırmalar, 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırının 32 bin liraya dayandığını ortaya koydu. Yıllardır ‘en az 3 çocuk yapın’ demeyi marifet bilen, işsizlik oranını geri çekmeye yönelik kamusal adımlar atmayıp hanede çalışan insan sayısının düşmesine neden olan iktidar, tam da bu nedenle en düşük memur maaşını en az 30 bin lira olarak belirlemelidir. Memur maaşı, yoksulluk sınırının altında kalmamalı, ‘devlette itibar’ lafını dillerinden eksik etmeyen yöneticiler, itibarını o kadar önemsedikleri bu devlette çalışan emekçileri derin yoksulluğun pençelerine artık itmemelidir” dedi.
‘TÜİK’İN VERİLERİ YANLIŞ’
Ağır enflasyon ortamı nedeniyle alım gücünün günden güne eridiğini, ay sonunu getiremeyen kamu emekçilerinin, maaşlarında insanca yaşamalarını mümkün kılacak bir oranda artış beklediklerini söyleyen Acar, “Rakamlarla ve gerçeklerle oynayarak iktidarı hoş etme enstitüsü gibi çalışan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), Haziran ayı enflasyon açıklamasından sonra zam tutarları netleşecektir. Ancak TÜİK’in büyük rol oynadığı bu denklemden çok, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimden önce can havliyle verdiği ‘en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı’ vaadi hala kulaklardadır” ifadelerini kullandı.
‘HALKI ENFLASYONA EZDİRMESİNLER’
Enflasyon konusunu değerlendiren Acar, “Enflasyon ölçme işi TÜİK’in yaptığı gibi hayali marketlerden alınan fiyatlarla, seçim zamanı bedava dağıtılan doğalgazı seçim sonrasında emekçiye ödettiren arka kapı oyunlarıyla, hangi ürünlerin yer aldığı mahkeme kararına rağmen açıklanmayan bir garip alışveriş sepetiyle belirlenemez. Geçim derdi de yoksulluk da bu kadar ciddiyetsiz biçimde görmezden gelinemez. Enflasyon ölçme işlemleri aylık olarak, bilimsel yöntemlerle ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde şeffaf olarak yapılmalıdır. Belirlenen bu gerçek enflasyon oranları, yine aylık olarak kamu emekçilerinin ücretine yansıtılmalı, ‘Halkımızı enflasyona ezdirmiyoruz’ tekerlemesi bir kez olsun ete kemiğe büründürülmelidir” diye açıkladı.

kamu 1
‘MEMUR-İŞÇİ ADALETSİZLİĞİ GİDERİLSİN’
Kamudaki çalışma yaşamında memur-işçi arasında gelir adaletsizliği oluşturulduğunu dile getiren Acar, “İşyeri hiyerarşisine, çalışma barışına ve akla aykırı biçimde çoğu memur, işyerindeki işçi arkadaşından daha düşük ücret alır hale gelmiştir. Hastanedeki temizlik personelinden daha az ücret alan memur, okulundaki aşçıdan daha az ücret alan öğretmen gibi sayısız örnekle ortaya koyulabilecek bu ucube tablo, işyerlerindeki çalışma barışını da baltalamaktadır. Burada soru, kamuda çalışan işçi kardeşimizin neden o ücreti aldığı değil, memur sıfatıyla emek verenlerin neden alamadığıdır. Kamudaki işçi de memur da insani şartlarda yaşayabileceği ücretlere derhal kavuşturulmalıdır” dedi.
‘SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ’
Son olarak sözlerine şöyle devam eden Acar, “Kimsenin şüphesi olmasın ki Birleşik Kamu-İş, seçim zamanı verilen vaatlerin de kamu emekçilerinin geçim sıkıntısı başta olmak üzere acil çözüm bekleyen sorunlarının da takipçisidir. Kamu emekçisinin sırtında her gün biraz daha ağırlaşan bu yükün altında ezilmemesi ve fedakârca verdiği emeklerin tam karşılığını alabilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğimizin altını çiziyoruz” ifadelerini kullandı. HABER/ÇİĞDEM KORKAN

Editör: Uğur Keskin