Kırklareli’nin yeşil toprakları, geçmişten gelen hikayelerin yankılarıyla dolu. Bir zamanlar, Aşağıpınar Höyüğü’nde, insanlar tarımla uğraşıp yerleşik hayata geçti. Güneşin doğuşu, Neolitik Dönem’in ilk köylülerini selamlıyordu. Bu köylüler, hayatın ritmini keşfederken Ege ve Balkan kültürleriyle de tanıştı. Yüz yıllar geçtikçe Trakya’nın kıvrımlı topraklarına Trak Boyları yerleşti. Bu cesur halk, bölgenin kaderini şekillendirecek destanlar yazdı. Pers İmparatoru Darius’un akınlarıyla bir sabah Kırklareli’nin sessiz sokaklarında, savaşların gölgesi belirdi. Darius, İstanbul Boğazı’nı geçip Tuna’ya doğru ilerlerken Traklar özgürlükleri için birleşmek zorunda kaldı. O dönem, Odris Oymakları, hürriyet uğruna bir araya gelerek küçük bir devlet kurmayı başardı. Teres, onların lideri oldu ve bölgenin kaderini değiştirdi.

Kirklarleivilayetbinasi2Makedonya Kralı İkinci Filip’in karanlık gölgeleri, bu özgürlüğü tehdit etti. Trakya, bir gecede Makedonya’nın ellerine geçti ve halk, acı dolu anılar biriktirmeye başladı. Bu dönemde, Kırklareli’nin kıyısında, Astailler Bizye’yi başkent yaparak varlıklarını sürdürdüler ama Galatlar’ın baskınları, tarih sahnesinde yeni bir destan başlatmakta gecikmedi. Sonrasında Roma İmparatorluğu, Trakya’yı ele geçirip burada yeni bir düzen kurdu. Kırklareli, Şarki Trakya Krallığı’nın merkezi haline geldi ancak bu huzur dolu günler uzun sürmedi. Gotlar, Hunlar ve daha sonra Bulgarların akınları, bölgeyi sarsmaya devam etti. Her seferinde halk yeniden dirildi, yeniden savaşmaya başladı.

Kirklareli 5681

İmparator Justinyen döneminde Kırklareli, yeniden Bizans’a katıldı ve bu bölge için bir dönüm noktası oldu. 1190 yılında Haçlılar Kırklareli’yi işgal ettiğinde, yine bir savaşın hikayesi yazıldı. Ardından gelen Osmanlı İmparatorluğu, bu topraklara adım attığında, Kırklareli’nin kaderi bir kez daha değişti. Bulgar Çarı Ivan Aleksandır, bölgeyi işgal etse de Osmanlılar kısa süre içinde bu yerleri geri aldı. Balkan Savaşları sırasında Kırklareli, korkunç çatışmalara tanık oldu. 1912’de Bulgarlar şehre girdi ama 1913’te tekrar Türkler tarafından geri alındı. Birinci Dünya Savaşı sonrası, Yunanlılar Kırklareli’ni işgal etti ama 10 Kasım 1922’de, Türkler bu topraklara geri döndüğünde yeniden dirilişin hikayesi yazıldı.

PEKİ, KIRKLARELİ İSMİ NEREDEN GELİYOR?

Kırklareli’nin kuruluş tarihi ve eski adı kesin olarak bilinmemekle birlikte Bizans döneminde ‘Saranta Ecclesia’ adıyla anıldığı bilinir. Bu isim, ‘Kırk Kilise’ anlamına gelmektedir ve XIV. yüzyılda Türklerin bölgeyi fethetmesiyle Türkçe’ye çevrilmiştir. Cumhuriyet dönemiyle birlikte, sancaklar il haline getirilmiş ve 20 Aralık 1924’te ‘Kırk Kilise’ adı, Kırklareli olarak değiştirilmiştir.

Kirklareli 1912

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK/HABER