Konut kredileri, Türkiye'de ev alımlarında sıkça başvurulan bir yöntem olmasına rağmen, faiz oranlarının yüksekliği satışları olumsuz etkiliyor. Faiz oranlarının düşmesiyle satışlarda canlanma görülürken, bu yıl yüksek faizler nedeniyle kredili satışlar genellikle düşük seyretti. Yine de Ekim ayında kredili satışlar önemli bir yükseliş yaşadı.
Ocak ayında kredili konut satışları 5.915 adet olarak gerçekleşti ve toplam satışlar içindeki payı yüzde 7,4 seviyesindeydi. Ekim ayında ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 278,2’lik bir artışla satışlar 21.095 adede yükseldi. Bu artışla birlikte, kredili satışların toplam satışlar içindeki payı yüzde 12,8’e çıktı. Ocak-Ekim dönemi genelinde ise farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Kredili konut satışları, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 31,9 oranında gerileyerek 113.405 adette kaldı. Bu veriler, yılın genelinde yüksek faiz oranlarının etkisini ortaya koyarken Ekim ayında görülen sıçramanın dönemsel bir hareketlilik olduğuna işaret ediyor.
Kredili konut satışlarındaki artışın başlıca nedenleri arasında, Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapacağına dair beklentiler öne çıkıyor. Politika faizlerindeki düşüşün, 2025 itibarıyla konut kredisi faiz oranlarına yansıması bekleniyor. Bu durum, faiz oranlarının düşmesiyle birlikte konut fiyatlarının yükselme eğilimi göstermesi gibi geçmişte sıkça gözlemlenen bir senaryoyu yeniden gündeme getirdi. Bu nedenle, fiyatlar yükselmeden önce ev sahibi olmayı planlayanlar, bankalara yönelerek kredi kullanma yoluna gidiyor.
KONUT KREDİLERİNDE YAPILANDIRMA FIRSATI
Bu dönemde yüksek faiz oranlarıyla kredi kullananlar için, faizlerin düşmesi halinde kredilerini yeniden yapılandırma imkânı bulunuyor. Bu durum, faiz oranları düşmeden önce kredili ev almayı tercih edenlere iki önemli avantaj sağlıyor: hem ileride daha düşük faiz oranlarından faydalanma olasılığı hem de konut fiyatlarındaki olası artıştan korunma fırsatı. Ancak, kredi kullanmadan önce bankalarla yapılandırma koşullarını ayrıntılı bir şekilde görüşmek büyük önem taşıyor. Yapılandırma sürecindeki detaylar ve ek maliyetler, kredi kullanan kişilerin finansal planlamasını doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle, bilinçli bir yaklaşım kritik bir rol oynuyor.