ANTALYA'DA bir ilk yaşanarak Motosikletli Kuryeler Derneği kuruldu. Neredeyse her sektörde çalışan kuryelerin sıkıntılarına dikkat çekmek amacıyla kurulan dernek yaklaşık 1 ay önce açıldı. Dernek Başkanı Nihat Özdemir, kuryelerin yaşadıkları mesleki sıkıntıları anlatırken özellikle trafikte çok sorun yaşandığını ve trafik kazalarının yüzde 30'unun motorlu kazalar olduğu bilgisini verdi. Toplumun kuryeleri vasıfsız işçi olarak değerlendirdiğini söyleyen Özdemir, işverenlerin yaptığı hak ihlallerini anlattı. Özdemir dernek olarak amaçlarının kuryelerin sıkıntılarını dile getirmek ve her türlü desteği sağlamak olduğunu söylerken, 'Bizim tek beklentimiz sevgi, saygı, emeğimizin hakkını almak. Kimseye hizmet etmekten gocunmuyoruz. Yaptığımız şeylerle bir kazaya bile engel olabilirsek ne mutlu bize' dedi.
1 AY ÖNCE AÇILDI
22 senedir Antalya'da kuryelik yaptığını söyleyen Nihat Özdemir, kurye işçilerinin sıkıntılarını dile getirmek ve farkındalık oluşturmak için dernek kurmaya karar verdiklerini belirtti. Yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerini söyleyen Özdemir, 'Başvurumuzu yaptık. Tüzüğümüzün onaylanmasını bekliyoruz. Yaklaşık 1 ay önce açılış yaptık. Bu sürede boş durmadık. İl temsilcilerimizle, belediye başkanları ve parti ilçe başkanlarıyla neler yapabiliriz, derneğimize neler katabiliriz diye görüşmeler sağlıyoruz' diyerek çalışmalarının hızla devam edeceğini aktardı.
BİLBOARDLARA AFİŞLER ASILACAK
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal'ın desteği ile billboardlarda motorlu kuryelerin yaşadığı sorunlara ve trafik kazalarına dikkat çekmek için afişlerin asılacağı bilgisini veren Özdemir, motorlu kuryelerin sıkıntılarını anlattı. En büyük sorunların başında toplum tarafından vasıfsız çalışan olarak görülüp dikkate alınmamak olduğunu anlatan Özdemir, 'Bizler 2 teker üzerinde 12 saat çalışarak evimize ekmek parası götürmeye çalışıyoruz. Zevk için motor sürmüyoruz. Bizi keyfi motor kullananlarla karıştırmasınlar. Eğer hızlı motor sürüyorsak yemek şirketlerinin hızlı servis politikası yüzünden sürüyoruz. İş yerinin puanının düşmemesi için sürüyoruz. Çünkü biz de bu konudan baskı görüyoruz. İşverenimiz şikayet gelmemesi için bize baskı uyguluyor' diye sitem etti.
EKİPMANLAR EKSİK
Motorlu kuryelerin çok uzun saatlerde çalıştırıldığını ve emeklerinin karşılığını alamadıklarını söyleyen Özdemir, 'Sigortalar full değil de part time yatırılıyor. Bize tam yatırıldığı söyleniyor. Bir diğer sıkıntımız ise motor ekipmanlarının temin edilmemesi. Yağmurlu havalar için yağmurluk kullanılması gerek. İşveren gidip 10 liralık yağmurluk alıyor. Bununla nasıl korunmamız bekleniyor?' dedi. Motorlu kuryeliğin hafif meslek grubundan çıkarılıp ağır meslek grubuna geçirilmesi gerektiğini anlatan Özdemir, 'Bizler çok sık motor kazası yaşıyoruz. 11-12 saat motor sürmek ne demek? Yeri geliyor çoğu arkadaşım yemek yemeden günü geçiriyor. Yemek yerken işveren gözünün içine bakıyor paket servis geç kalmasın diye' dedi.
BİLGİLENDİRME YAPILIYOR
Gittikleri yerde işverenlere sorunlar hakkında bilgilendirme yaptıklarını söyleyen Özdemir, 'Gerek işyerleri gerek belediyeler bizi sıcakkanlı karşılayıp anlıyorlar. Ama bizim istediğimiz bunu topluma yaymak. Topluma yayıp bir tane kazayı engellersek ne mutlu. Akşam eve sağ salim gittiğimizde 'oh' çekiyoruz. Yağmur, soğuk, sıcak demeden çalışmamızın tek sebebi ekmek parası için. Başka derdimiz yok' dedi.
'KAZAYA DAVET EDİYORSUNUZ'
Antalya'daki işverenlerin kurye çalışanlarını düşük maaşla çok çalıştırmak istediklerine dikkat çeken Başkan Özdemir, 'Zaten 12 saat motor sürmek bir kuryeyi beyin olarak yorar. 10 saatten sonrası fazladır. İnsan yola adapte olamıyor. İmkanı yok. Bir de bunun karşılığında işyerine gittiğimizde işveren 'Ne zaman çıkacaksın' diye gözümüzün içine bakıyor. Yemek şirketlerinin hız, servis, lezzette puan sınırlaması olması bizim için sorun oluyor. Servis ve lezzeti anlarım da hız nedir? Siz beni kazaya davet ediyorsunuz. İşyeri bazen siparişin teslimine son 10 dakika kala sipariş çıkarıyor. Bizim her ışıkta bekleme süremiz 1 dakika. Ben nasıl yetişebilirim? Ya kural ihlali yapacağım ya kestirmeden gideceğim. İlla bir suç işlemem lazım. Yetiştiremeyince müşteri yorum yapıyor 'Geç kalındı' diye. Patron bütün suç kuryeninmiş gibi kuryeye hesap soruyor. Kuryenin suçu ne?' diye sitem etti.
'PANDEMİDE DEĞERİMİZİ ANLADILAR'
İşverenin kurye işçilerinden kendi işi dışında hizmet beklediğini anlatan Özdemir, 'Bir ustaya kendi işi dışında başka bir yaptıramazsınız. Ama bize gelince yapılması bekleniyor. Toplum gözünde biz bir hiçiz. Ama pandemi döneminde bizsiz hiçbir şey olmadığını çok iyi gördük. Kıymetimiz biraz daha bilindi. Ama kapanan yerler olduğu için çalışmayan, ekonomik zarar gören çok arkadaşım oldu. Bir yerde 5 kurye çalışıyorsa 2 kuryeye düştü. Biz canımızı tehlikeye attığımız halde çalıştık. Gittiğimiz kapıdan bizi dışlayanlar oldu. Apartmandan içeri almayanlar oldu. Bizi ne olarak görüyorlar merak ediyorum. Acıktıkları zaman yemeği getiren biziz, market siparişini, suyu, ilacı getiren biziz' açıklamasını yaparak kuryelerin çok geniş bir sektörde çalıştığını aktardı.
İŞVERENLERDEN TEHDİT
'Toplum gözünde kuryeleri 'işi olmayan aylak insan' olarak değerlendiriyor' diyen Özdemir, 'Biz bir meslek grubuyuz. 50 yaşında bu işi yapan insanlar var. Biz madde bağımlısı insanların bu işe girmesine karşıyız. İşveren ucuza çalıştığı için o insanı işe alıyor. Biz bunların olmasını istemiyoruz. Ehliyeti olmayan, çalışan kurye arkadaşlarımız var. Sonra kurye arkadaşlarımızın adı çıkıyor. 12 saate 60 70 liraya kuryeleri çalıştırıyorlar. Bu derneği kurduğumuz ve hakkımızı aradığımız için işverenlerden tehdit mesajları aldık. Bize 'siz piyasayı yükseltiyorsunuz' diye sorun çıkarıyorlar. Biz derneği boşuna kurmadık. Avukatlarımız hazır ve nazır vaziyette. Yasal yollar neyse o şekilde cevap veriyoruz, vereceğiz' bilgisini paylaştı.
700 ÜYE
Yaklaşık 700 üyelerinin olduğunu aktaran Özdemir, 'Kurye çalışanlarının daha yüzde 70'i de bizim kurulduğumuzu bilmiyor. Antalya'da da ortalama 4 bin kişi kurye çalışanı olarak çalışıyor. Neredeyse bütün sektörlerde varız. Çok geniş bir alanda çalışıyoruz' açıklamasını yaptı.
YELEK YAPTIRILDI
Dernek olarak kuryelere yelek yaptırdıklarını söyleyen Özdemir, 'Yeleklerimizi dikkat çekmek için fosforlu yaptık. Bir kazaya bile engel olursak ne mutlu bize. Üstünde isimler ve kan gruplar yazıyor. Bize bu konuda destek veren kimse çıkmadı. Bunu gösteri için değil kendi güvenliğimiz için yaptık. Çünkü bizi kollayan, destekleyen yok. Zaten bizi takan yok. Otobüsler, minibüsler biz trafikteyken sanki motoru süren insan değilmiş gibi davranıyor' açıklamasını yaptı.
'HAKLARIMIZI ALAMIYORUZ'
İzin haklarının genelde olmadığını ve günlük para aldıklarını söyleyen Özdemir, 'Pazar günü çalışmazsak o günün parasını vermiyorlar sana. Çünkü ödemeyi günlük yapıyorlar. O yüzden eğer izin yapacaksak o gün para kazanmamayı göze almak zorundayız. Halbuki bizim haftalık izin hakkımız var. Ama haklarımızı alamıyoruz' dedi.
'İMZA ATTIRIYORLAR'
İşverenlerin birçoğunun kurye işe başlarken tüm haklarından feragat ettiklerine dair yazı imzalattıklarını iddia eden Öztürk, 'Birebir yaşayan arkadaşlarımız var. Kuryeler sürekli trafikte olan insanlar ve kaza yapmamak gibi bir lüksü yok. Başımıza bir iş gelse yasal hakkımızı kullandırmadan bizi işten çıkarma hakkını elde ediyorlar. İmza atan arkadaşlara 'Neden imza attın' diye soruyorum. 'Evin ekmeğe ihtiyacı var. Mecbur kalıyorum' diyor. İş yerlerine gittiğinizde her şey dört dörtlük görünür. Uzaktan izlemeye kalksanız insanların ne kadar sıkıntı çektiğini anlarsınız' diye konuştu.
MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİ GELİYOR
1 Ocak 2021'de tüm motorlu kuryeler için mesleki yeterlilik belgesi verileceğini söyleyen Özdemir, 'Herkes bunu almak zorunda olacak. Devletimiz ne kadar uygular ya da bu kurala ne kadar sahip çıkılır bilmiyorum. Biz dernek yönetimi olarak üzerimize düşen görevi yapacağız. Mesleki yeterlilik belgemizi alacağız. Bunun temel ayağı eğitimdir. Eğitimden geçeceğiz. Ayrıca bu sadece paket götürme eğitimi değil. Kuryenin kullanmış olduğu motor hakkında bilgilendirme yapmak, testlerden geçirmek, paketi götürürken nelere dikkat edilir gibi eğitimler verilecek' diyerek mesleği kötü kullanan insanların önüne geçmek için elinden geleni yapacağını söyledi.
'PARMAKLA GÖSTERİLELİM'
Antalya halkından istediklerini dile getiren Özdemir, 'Biz herkesin bir akrabasıyız, yakınıyız, insanız. Biz keyif için motor sürmüyoruz. Ekmek parası için sürüyoruz. Eğer bir saygısızlığımız varsa direkt derneğimize gelsinler. Yelekleri dağıtırken Facebook sayfamızda 'Bu yeleği takıyorsan her türlü kurala dikkat edeceksin' yazısını paylaştık. Parmakla gösterileceksek yaptığımız hata ile değil, örnek davranışımızla gösterilelim. Bizim tek beklentimiz sevgi, saygı, emeğimizin hakkını almak. Kimseye hizmet etmekten gocunmuyoruz. Bizim işimiz bu. En tepeye kadar ulaşabilirsek ağır meslek grubunda sayılmak istiyoruz. Umarız dernek olarak bu sıkıntılara ses oluruz' dedi.
ANTALYA'DA İLK
Türkiye'deki kazaların yüzde 30'unun motosikletlerin karıştığı durumlardan meydana geldiğini de ekleyen Özdemir, 'Şu anda 2 tane arkadaşım evde yatıyor. Biri 12 saat ameliyatta kaldı. Trafik cezası da yok. Biz derneğimizi kurarak Antalya'da bir ilki gerçekleştirdik. Bizden başka dernek yok. Tek amacımız birbirimize destek olmak, sıkıntılarımızı dile getirebilmek' açıklamasını yaptı. Özel/Dilan ERAY