ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'e konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bayram Ali Çeltik, suyun önemine dikkat çekti. Antalya’nın içme suyunun yüzde 99’unu yer altı sularından sağlayan nadir bölgelerden biri olarak öne çıktığını söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bayram Ali Çeltik, “Tarım faaliyetleri, yapay göllerin oluşturulması ve yağışların azalması gibi etkenlere bağlı olarak Kırkgöz yüzde 75’lik bir su kaybına uğradı. Yeni imar alanlarının da açılmasıyla birlikte artan nüfus su kaynakları üzerinde ciddi bir baskı yaratıyor” dedi.
Su kaynaklarının sürdürülebilirliği ve korunmasının hayati bir öneme sahip olduğunu söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bayram Ali Çeltik, Antalya’nın Türkiye’de en çok yağış alan 3 havzasından birine sahip olmasına rağmen su kaynaklarının hızla azalmasının ciddi bir alarm olduğu konusunda uyarılarda bulundu. Çeltik, “Antalya içme suyunun yüzde 99’unu yer altı sularından karşılıyor. Bunun Türkiye’de başka bir örneği yok. Bu kaynağı da Döşemealtı Kırkgöz yer altı sularından karşılıyor. Kuru dönemin son 50 yıllık sürecine bakıldığında burada yüzde 75’lik çok ciddi bir kayıp yaşandığını görüyoruz. Tarımsal sulamalar, oluşturulan yapay göletler ve yağış miktarındaki düşüşler bunun en büyük nedenlerinin başında geliyor. Sular kaynağa ulaşamadan yok oluyor. Önümüzdeki yıllarda yağış miktarında öngörülen düşüşlerle birlikte artan buharlaşmanın da etkisiyle bu sorunun daha da artacağı kaçınılmaz. Şu anda kısa vadede su sıkıntısı yaşanmasa da, orta ve uzun vadede ciddi su sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bu nedenle su kaynaklarının korunması için alınacak önlemler, gelecekteki su sıkıntılarını engellemek adına acil bir gerekliliktir” ifadelerini kullandı.
ANTALYA’NIN SUYUNU KARŞILAR AMA
Gelecekte olası bir su krizine karşı Düden Şelalesi’nin yağışlı dönemlerde Antalya’nın içme suyunun tamamının karşılayabilecek kapasitede olduğunu belirten Başkan Çeltik, “Düden’in yağışlı dönemine baktığımızda kentin içme suyunun 4 katı kadarını denize boşaltıyor. Bu kaynak gelecekte şehirdeki su krizini önleyebilir ama bu suyun içilip, içilmeyeceğine dair net bir bilgi yok elimizde. Şelalenin turistik bir değer olarak korunmasının da gerekliliğini göz önüne alırsak bu da diğer bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Suyun içilebilirliğinin yanı sıra Düden Şelalesi’nin kaynağının henüz tam olarak belirlenmediği için bu konuda ciddi bir çalışma yapılması ve kaynağının kesin olarak tespit edilmesi önemli” şeklinde konuştu. Antalya’nın hızla büyüyen nüfusu ve yeni konut alanlarının imara açılmasının su kaynakları üzerinde ciddi bir baskı oluşacağını belirten Başkan Çeltik, “Altıntaş Mahallesi’nin imara açılmasıyla birlikte kente yaklaşık 500 bin yeni nüfus ekleneceği öngörülüyor. Ayrıca şu anda Kepez’de yükselen konutların yanı sıra gelecekte kesin gözüyle bakılan Kırcami’nin de imara açılmasıyla birlikte kente ekstra 500 ila 600 bin arasında nüfusunda ekleneceğini düşünürsek bu durum su kaynaklarını daha fazla baskı altına alacak. Antalya’nın sürdürülebilir bir şekilde büyümesi ve gelecekteki su krizlerini önlemek için şimdiden önlemlerin alınması gerekiyor. Şehir planlaması yapılırken içme suyu kaynaklarının da korumayı göz önünde bulundurularak yapılması gerekiyor” ifadelerine yer verdi. Çeltik, ayrıca su tasarrufu önlemlerinin alınarak vatandaşlarında bu konu da bilinçlendirilmesi gerekliliğinin de altını çizdi.