* * *
Dedikten sonra düne gidelim, bizim zamanımıza. Yeni nesil bilmez, eskiden mahallelerimizde bekçiler vardı, onların düdüğünün sesi, hatta ayak sesleri bile bize huzur verirdi. Sokaklarda öyle kavga olayları da yaşanmazdı. Yani bekçinin düdüğünün sesi varsa, mahallede asayiş berkemal demekti. Bekçinin sokağın başında görünmesi, bir aşağı bir yukarı yürümesi güven verirdi. Her sokağın velisi olduğu gibi delisi de vardı tabii. Ama bekçilerin her şeyden ve her olup bitenden haberleri olur, lüzum gördükleri olayları devlet kademelerine bildiren güvencemizdi onlar.
* * *
Herkesin evinde uyuduğu zamanlarda onlar devlet adına uyumaz, sokaklara hakim olurdu. Sonraları ne olduysa sistem kaldırıldı ve bizim mahallelerin güvencesi, bekçi amcalar yok oldu. Ne oldu, hırsızlık olayları aldı başını gitti. Hele zaman geldi gece sokağa falan çıkılmaz oldu. Kapkaççısı, tinercisi, hırlısı hırsızı türedi meydan onlara kaldı.
* * *
Sahiden vatandaş bekçinin düdük sesini özledi. Ve de halktan gelen talepleri İçişleri Bakanlığı dikkate alarak değerlendirdi. 'Zamanıdır' denilerek önleyici emniyet hizmeti kapsamında çarşı ve mahalle bekçilerinin yeniden alımına başlandı. Antalya'da da ilk gruptan 250 bekçi kadrosu verilerek, eğitimini alan gece bekçileri göreve başladı. Bundan böyle hava kararmaya başladığında bekçileri mahallelerimizde, sokağımızda dolaşırken görüp, düdüğünün sesiyle yeniden huzur bulacağız.
* * *
Polisin en büyük yardımcısı olan gece bekçileri sayesinde, kötü niyetli kişiler de artık deliklerinden çıkmaya ve insanlara zarar vermeye cesaret edemeyecek. Onlar, görevlendirildikleri bölgelerde huzur ve asayişi sağlarken, bizler de evlerimizde huzur içinde olacağız. Bu arada, iki kişi olarak sabaha kadar devriye gezecek olan gece bekçileri, polis ile koordineli çalışacak Antalya'nın güvenliği için.