ÖZEL HABER

Termessos’un gizli sığınağı: Anydros- Eudokias Antik Kenti

Termessos’un güçlü bir şekilde ayakta kalabilmesinde de önemli bir rol oynamış polis yani şehir statüsüne sahip bir yerleşme değil de halkının gerektiğinde sığınabileceği bir kent olarak tasarlanmış Anydros- Eudokias Antik Kenti. Bu tarihi mekanda beraber bir gezintiye çıkmaya ne dersiniz?

Attalos yurdu anlamına gelen Antalya, Bergama Krallığı döneminde kurulmuş bir şehirdir. Antik yerleşimler bakımından yalnızca Türkiye için değil dünya genelinde de en zengin şehirlerden birisidir. Günümüzde arkeologlar tarafından çokça ilgi gören antik kentler Antalya'nın turistik açıdan ilgi görmesinde de büyük rol oynuyor. Pamphylia yani çok verimli anlamında da anılan, hem tarihi hem de doğal güzellikleri bakımından oldukça zengin bir kent. Hem merkezde hem de ilçelerinde çok değerli antik kentler bulunduruyor.

Antalya’nın Döşemealtı ilçesi de tarih boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yaptı. Bu sebepten dolayı sınırları içerisinde hala milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlayan, onlara eşsiz bir tarihi atmosfer yaşama fırsatı sunan antik kentler var. Antalya’nın kuzeyinde yer alan bu ilçe, topraklarında bulundurduğu önemli antik kentler nedeniyle önemli turizm noktalarından biri. Bugün bu antik kentlerden birini işleyeceğiz sizinle. Anydros- Eudokias Antik Kenti.TAM ANLAMIYLA BİR PAMPHYLİA YERLEŞMESİ.
Burası Antalya Döşemealtı’ da bulunan antik kentlerden biri. Antalya merkezin 17 km kuzeybatısında kalan kent, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini canlı tuttuğu yerlerden biri olma özelliğine sahip.  Burası tam anlamıyla bir Pamphylia yerleşmesi. Yöre M.S. 313 yılına kadar, İmparator Vespasianus tarafından M.S. 74’te kurulduğunu bildiğimiz ‘Lykia ve Pamphylia’ birleşik eyaleti içinde sayılmış, 313’te Lykia ile Pamphylia’nın birbirinden ayrılarak bağımsız birer eyalet haline getirilmesiyle ‘Pamphylia’ eyaleti sınırları içinde kalmış.KENT TERMOSSOSUN TERİTORUMU OLMA ÖZELLİĞİNE SAHİP
Anydros - Eudokias antik yerleşmenin şehircilik açısından en belirgin özelliği, çevresinde bir sur duvarı bulunmayan, açık bir yerleşme olması ve bir akropolis’ten yoksun oluşudur. Yerleşmenin bu özelliği buranın bağımsız (polis yani şehir statüsüne sahip bir yerleşme değil, halkının gerektiğinde sığınabileceği, tahkimatlı bir ana kentin toprakları (teritoryumu) içinde yer alan, kırsal - tarımsal nitelikte bir yerleşme olduğunun önemli bir göstergesidirAnydros-Eudokias Antik Kenti, Termossosun tarım ürünleri üretimi yapan bir ön yerleşimi yani teritorumudur.KORUNAKLI BİR SIĞINAK NİTELİĞİ
Anydros - Eudokias antik yerleşmenin şehircilik açısından en belirgin özelliği, çevresinde bir sur duvarı bulunmayan, açık bir yerleşme olması ve bir akropolis’ten yoksun oluşudur. Yerleşmenin bu özelliği buranın bağımsız (polis yani şehir statüsüne sahip bir yerleşme değil, halkının gerektiğinde sığınabileceği, tahkimatlı bir ana kentin toprakları (teritoryumu) içinde yer alan, kırsal - tarımsal nitelikte bir yerleşme olduğunun önemli bir göstergesidir. Bu koruyucu kent de Termossos'dur.TARIMSAL FAALİYETLER, BÖLGEYE ZENGİNLİK VE REFAH GETİRMİŞ
Yerleşmenin en başta gelen özelliği ana kayaya oyulmak suretiyle meydana getirilmiş olan ve Geç Roma Dönemi’nden günümüze kadar işlevselliğini koruyan su kanallarıdır. M.S. 3. yüzyılda Eirenarkhos Orthagoras’ın mevcut sulama kanalları sisteminde yaptırdığı hidrolik düzenlemenin ardından, 13 km. kuzeydeki karstik Kırkgözler kaynaklarından sağlanan bol su sayesinde yapılan tarımsal faaliyetler, bölgeye zenginlik ve refah getirmiş, böylece uzunca bir sessizlik döneminden sonra altın çağını yaşayan Anydros-Eudokias sivrilerek büyük ve görkemli bir kome (peripolion) haline gelmiştir. bu sayede bu sıkıntılı dönemde Termessos’un güçlü bir şekilde ayakta kalabilmesinde de önemli bir rol oynamıştır. M.S. 4. yüzyılda yörede Hıristiyanlığın kök salmaya başlaması yerleşim daha da gelişmiş M.S. 5. yüzyılın başlarında II. Theodosius zamanında, (421 - 431) imparatorun karısı Aelia Eudocia veya İmparator Arcadius’un karısı Aelia Eudoxia’nın onuruna ‘Eudokias’ adını alarak Termessos territoriumu içinde kent (polis) statüsüne kavuşmuştur.MİMARİ YAPI VE KALINTILAR
Kentte çeşitli tapınak kalıntıları, heykel, friz parçacıkları adeta sağa sola saçılmış durumda. Kent içinde düzgün ve hala bugün köy halkı tarafından kullanılan su kanalları var. Ayrıca antik yerleşimin biri doğuda diğeri ise güneyde olmak üzere iki nekropolisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Nekropollerdeki egemen mezar türünü Termessos tipi kalkanlı lahitler oluşturur. Bir diğer mezar tipi ise anıt mezarlardır. En büyük iki adedi doğu nekropolünde olmak üzere traverten moloz taşların yığılmasıyla oluşturulan irili ufaklı tümülüsler de bölgenin yaygın mezar tiplerinden birisidir. HABER/BUSE ER