ANTALYA Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve önceki dönemlerde 4 yıl Hayvan Hakları Kurulu Başkanlığı yapan Evrim Ercan, Antalya'da gündeme gelen hayvanlara yönelik şiddete ve tacize tepki gösterdi. Hayvan Hakları Yasası'nın Kabahatler Kanunu'na bağlı olmasından ötürü hayvana şiddet ya da tacizde bulunan kişiye en fazla para cezası verildiğini söyleyen Ercan, yasanın Kabahatler Kanunu'ndan çıkıp, Ceza Kanunu kapsamına alınması gerektiğini söyledi.
Antalya'da geçtiğimiz günlerde köpeğe tecavüz eden Halil Y. (71), gözaltına alındıktan sonra savcılık tarafından para cezası uygulanarak serbest bırakıldı. Karar birçok hayvansever ve vatandaş tarafından tepkiye yol açsa da zanlı serbest kaldı. Evrim Ercan, bu durumun Hayvan Hakları Yasası'nın geliştirilmesi ve değiştirilmesi gerektiğini bir kez daha gösterdiğini ifade etti.
YASA YETERSİZ
Avukat Ercan, mevcut yasanın hayvana karşı şiddet, tecavüz gibi suç teşkil eden fiillerde herhangi bir yaptırımı öngörmediğini söyleyerek, 'Yaptırım sadece idari para cezası olarak veriliyor. Zaten şu anki kanun Kabahatler Kanunu kapsamında olan bir yasa. Dolayısıyla suç olarak değil kabahat olarak kabul ediliyor. Bu suçun kime yöneldiğinin bir önemi yok. Şiddet, taciz, kötü muamele ne olursa olsun fiil cezalandırmalı. Ama bizde maalesef hayvanları koruma yasası çok yetersiz olduğu için bu suçu işleyenler sadece para cezası alıyor. Yaklaşık 10 yıldır hayvan hakları aktivistleri bunun mücadelesini veriyor. Mecliste birkaç kere taslak oluştu. Fakat bir türlü yasalaşmadı. Zaten bu tür fiiller gerçekleştirenler bunun devamında güçsüz gördüğü kişiye yöneliyor. Ondan sonra sıra çocuğa ve kadına geliyor' diyerek bu kişilerin zaten suça eğilimi olan kişiler olduğunu belirtti.
'HERKES EŞİT OLMALI'
İdari para cezasının caydırıcılığı olmadığını söyleyen Ercan, 'Bu suçlar kabahat olarak kabul edildiği için savcılık bu suçları araştırmıyor. Ancak birisi tesadüfen görüntü alırsa öğreniliyor. Para cezası miktar olarak da çok yüksek değil. Önemli olan kime suç işlendiği değil. Tüm canlılar bu noktada eşit olmalı. Hayvanlarla ilgili caydırıcı bir yasa olması lazım. Hapis cezası olmalı. Hapis cezası erteleme sınırı olmalı. Bu toplumsal bir sorun. Ülkemizde kadına ve çocuğa şiddet vakaları çok arttı. Bunlara karşı mücadele yürütürken hayvanları dışladığınız zaman o mücadele eksik yürüyor. Tecavüze, sömürüye karşı bir mücadele yürütülecekse hayvanlar için de bu mücadele yürütülmesi gerekir' diyerek Hayvan Hakları Yasası'nın bir an önce değişmesi gerektiğini ve Kabahatler Kanunu'ndan çıkıp, Ceza Kanunu kapsamına alınması gerektiğini aktardı.
'TOPLUMSAL BARIŞI ETKİLİYOR'
Böyle vakaların toplumsal barışı da etkilediğini belirten Ercan, 'Halk böyle kişilerin ceza almadığını görünce ve bu tarz bir olayla karşılaşınca sorunu kendi çözmeye çalışabilir. Karşı tarafa şiddet uygulayabilir. Bu da toplumda huzursuzluğu beraberinde getiriyor. Hepimizde bir hınç, adaletsizlik hissi var' dedi.
CEZA VERİLMELİ
Hayvana şiddet haberlerinin çok fazla gerçekleştiğine dikkat çeken Ercan, 'Hayvana yapılan bir şiddetin karşılığını vermezseniz, adalet sağlama yoluna gitmezseniz önünü kesemezsiniz. Sokak hayvanına şiddette hiçbir şey yapılmıyor. Belki sahipli hayvan olsa mala zarar vermeden belki bir şeyler yapılabilir ama onda da hayvan mal olarak tanımlanıyor. O zaman da değerini kaybetti mi diye bakılıyor' şeklinde konuşarak durumun içler acısı olduğunu belirtti.
BELEDİYELER DUYARLI
Antalya'nın hayvanlara sahip çıkmada yerel yönetimler noktasında diğer şehirlerden daha iyi olduğunu söyleyen Ercan, 'Şehrimizde yaşanan kötü örnekler var. Ama belediyelerin hizmetleri, barınaklar, bakımevleri açısından düşünürsek Anadolu'da birçok şehre göre iyi durumdayız. Büyükşehir belediyesinin ambulansı var. Arayınca gerçekten gelip alıyorlar. Ama bu yasa değişmedikten sonra şiddeti engelleyemeyiz. Antalya'nın kötü olan tek yanı yunus parklarının olması. O da turizmden kaynaklı bir şey' sözlerine dikkat çekti.
ÇALIŞMALAR YAPILABİLİR
Yerel yönetimlerin hayvan haklarına dikkat çekmek için çalışmalar yapabileceğini anlatan Ercan, neler yapılabileceği konusunda da örnekler verdi. Ercan, 'Biz Baro olarak daha önce bir proje düşünmüştük. Ama bu destek almamız gereken bir çalışma. Mesela İl Milli Eğitim'le görüşüp okullara gidilebilir. Okullarda hayvanların da yaşama hakkı olduğunu anlatabiliriz. Çünkü böyle değerler küçüklükten itibaren veriliyor. Belki belediyelerle birlikte ortak hareket edilip duraklara, şehrin birçok yerine hayvanlara sevgiyi, merhameti aşılayacak pankartlar asılabilir. Kaç kişi kazanılabilirse kardır' önerisinde bulundu.
'UĞRAŞIYORUZ'
Yasa çıkması için çok uğraştıkları vurgusunu yapan Ercan, 'Bir ara bir adam falezlerde köpeklere kedileri parçalattırıyordu. O zaman bu adam 'Kamu güvenliğini tehlikeye sokuyor' diyerek ceza almasını sağlamaya çalıştık. Orada hayvanı öldürtüyor diye değil de diğer konulardan ceza almasını sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü bundan ceza almayacaklar. Hukukçular olarak bunun savaşını veriyoruz. Nereden suç teşkil ederse o açıdan bakmaya çalışıyoruz' dedi. Özel/Dilan ERAY