BBC Türkçe'den İrem Köker, referandum öncesi Antalya sokaklarında dolaşmış ve ilginç saptamalarda bulunmuş. Yazısının başlığı şu;
Antalya'da sahil'de 'Hayır',
iç kesimlerde 'Evet' ağır basıyor!


Gelin BBC yazarının gözüyle yazıdan çıkarttığım satırbaşlarına birlikte göz atalım...***
ANTALYA YAY GİBİ
Referanduma yay gibi gergin bir ortamda hazırlanan Antalya'da "Hayır" için kampanya yapanlar ekonomik sıkıntıların yarattığı sosyal sorunlara dikkat çekmeye çalışırken, "Evet" kampında öne çıkan mesaj daha iyi bir gelecek umudu.
Ayrıca ekonomik kaygılar; özellikle de turizm sektörünün iki senedir istediği hedefleri tutturamaması ve çiftçinin de Rusya ambargosu yüzünden yaşadığı kayıpları henüz telafi edememiş olması kentte gerilimin daha da artmasının nedenleri.***PAZARDA 'UMUTLU BEKLEYİŞ' HAKİM
2017 yılı için de esas durumun ancak Nisan sonunda anlaşılacağı, zira özellikle son iki yıldır turistlerin erken yerine, son dakikada rezervasyon yapma eğiliminde olduğu ifade ediliyor.
Bir başka deyişle, turizm sektörü 2017'ye umutlu bakmasına karşın bu beklentinin yerine gelip gelmeyeceğini söylemek için henüz erken.
Antalya'nın en turistik bölgelerinden, beş yıldızlı tatil köyü ve otellere ev sahipliği yapan Lara'da kurulan işporta pazarında bu "umutlu bekleyişi" görmek mümkün.
***'BAŞKANLIK GELSİN, HER ŞEY GÜZEL OLACAK'
Yan tezgahtaki satıcı da sohbetimize dahil oluyor. Önce nereden geldiğimi, ne yaptığımı, neden bu soruları sorduğumu uzun uzun sorguluyor. Sonra eliyle burnunu göstererek konuşmaya başlıyor:"Artık bizim buramıza geldi. Bu sene canlanma bekliyoruz. Turist gelecek diyorlar. İnşallah gelir. Yoksa bak ben bu tezgahımı alır, şu yola atarım, döker benzini tutuştururum, kendim de üzerime atlarım. Yeter!"
Etrafımıza başka satıcılar da toplanmaya başlıyor. Ben hayırlı işler dileyip yanlarından uzaklaşırken, "Kimmiş bu, ajan majan çıkmasın?" diye benim hakkımda aralarında konuştuklarını duyuyorum.
Pazarın bir başka bölümünde tanesi 10 liraya kot pantolon satan bir başka tezgah sahibiyle konuşmaya başlıyorum. Bu kez yorumlar daha olumlu:
Satıcı, "Şimdi durgun tabii. Sezon daha açılmadı. Ama sen burayı esas Nisan'dan sonra gör. Cıvıl cıvıl olacak. Bir de 'Evet' çıktı mı, yeme de yanında yat. Antalya ne zaman AK Parti'ye oy verse buralara hep yatırım yapıldı, turizm canlandı. Başkanlık gelsin her şey güzel olacak" diyor.***KIRSAL ALANLARA DOĞRU PROFİL SAĞ PARTİLERE KAYIYOR
Antalya'da son açıklanan verilere göre, 1 milyon 636 bin seçmen bulunuyor.
Kentin Muratpaşa gibi sahilde bulunan ve genellikle şehirli nüfusun yoğunlaştığı yerlerinde ağırlıklı olarak CHP seçmeni yaşarken, sahilden uzaklaşıp kırsal alanlara doğru ilerledikçe seçmen profili de sağ partilere kayıyor.
Bu nedenle sahilden "Hayır", içeride yer alan ilçelerden ise "Evet" oylarının daha yüksek çıkması bekleniyor.MHP SEÇMENİNİN TAVRI ÖNEMLİ
7 Haziran 2015'teki genel seçimlerde AKP yaklaşık yüzde 35, CHP ise yüzde 33 oy oranına ulaşmış; 1 Kasım 2015'te ise AKP oy oranını yüzde 41'e yükseltmeyi başarmış, CHP'nin oy oranındaki artış sadece yüzde 0,5 olmuştu.
Burada ciddi bir tabanı olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) seçmeninin tavrı önemli rol oynuyor. 1 Kasım'da AKP'deki oy artışının MHP'den kayan seçmenlerden geldiği görülüyor.
Bunun aksi örneğini de 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde görmek mümkün. Antalya'da CHP ile MHP'nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu oyların yüzde 53'ünü alırken, Erdoğan'ın oy oranının ise yüzde 41,6'da kaldığı görülüyor.Bu kez ise Antalya'da hem MHP teşkilatı hem de seçmeni "Evet" demeye hazırlanıyor.
BBC Türkçe'nin referandum yayınları kapsamında ziyaret ettiğim illerde ilk kez Antalya'da MHP standlarının kurulduğunu ve partililerin etkili bir şekilde kampanya yaptıklarını görüyorum.
Buradaki MHP'liler, istikrarın devamını istiyor ve özellikle Avrupa ile yaşanan tartışmaların ardından halk oylamasını bir "memleket meselesi" olarak görüyor. MHP'lilerde de geleceğe dair, bu sistemin kendilerini bir gün iktidara taşıyacağı umudu var.***Antalya, 2 milyonu aşan nüfusu ile hem büyük bir kent, hem de hiçbir siyasi geleneğin garanti kalesi sayılmadığı için referandum kampanyalarının kıran kırana geçtiği bir yer.
Birkaç gün önce yaptığım referandum değerlendirmesi ile örtüşen birçok nokta var.
BBC muhabirinin atladığı bir nokta var. Onu da Gün Haber dün tüm çıplaklığıyla ortaya koymuş....