Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li kadroların yönetimde olduğu dönemde ve dönemin belediye başkanlığını yürütenlerin organize ettiği festival programlarında ödül gecelerinde gecenin ve festivalin ruhundan uzak davranışlar sergilendiğini biliyoruz. Özellikle ödül alan sanatçılar ödül almak için çıktıkları sahnede sloganlar ve söylemlerde bulunmuş salonda bulunanlara bu davranışlar buz etkisi yaratmıştı.

Evet, aynen öyle olmuştu ve festivalin özüne yakışmayan açıklamalar yorumlar yapılmış bu da canlı canlı ekranlara gelmişti.

Daha sonra Büyükşehir Belediyesi'ni kaybeden CHP ve ardından Ak Partili belediye yönetimi ilk festivalini gerçekleştirmenin heyecanı içinde tüm festival davetlileri ile birlikte salonda hazır bulundu. O günlerde İstanbul'da bombalı saldırılar, suçsuz insanların hain saldırılarla hayatlarına son verilmesi, Suriye sınırımızda yaşanan kanton devlet kurma çabaları kol geziyordu. Tüm bunlara ülke yaşayanları olarak tanık olmuşken sanatın gücü ve evrenselliği unutulmuş salonda adeta propaganda yarışına girişilmişti. Ak Partili Büyükşehir Belediyesi'nin 5 yıl aradan sonra ilk gerçekleştirdiği organizasyonda Kobani haykırışları yapılmış, güzel ilerleyen gecenin ruhundan uzak davranışlar sergilenmişti. Aslında olay Kobanifalan değil Ak Parti'nin seçimleri kazanması ve protestocu zihniyetin bunu kabullenememesiydi. Şimdi CHP kazandı. Ak Parti duygu ve düşüncesine sahip bir sanatçının o gecede ödülünü almak için sahneye çıktığında bugün hükümeti öven, sınırda güvenliğimizi koruyan Mehmetçiğimiz için iki kelam etmiş olsa, Cumhurbaşkanı'na teşekkürlerini iletse nasıl bir hava eser salonda?

Yani amaç ve niyet başka olursa festival rezil de olur, kurumsal kimliğinden uzaklaşarak 'çal çal kendin oyna' festivaline dönüşür. Antalya Film Festivali bunu hiç mi hiç hak etmiyor.

Sanatçıya ne konuşup konuşmayacağını söylemek elbette doğru olmaz. Ancak festivalin ruhu ve edebinin de bozulmasına, kimsenin bozmasına hakkı yoktur. Bugün CHP'li Büyükşehir Belediyesi hizmet veriyor ona göre konuşalım, yarın bir başka parti belediye yönetimini kazandığında ona göre söylem üretelim olmamalı. Antalya Film Festivali'nin bir dili, bir adabı, bir vizyon ve misyon tanımlaması olmalı. Aksi takdirde her gelen farklı düşüncenin kendine göre festival rotası çizmesi yarım asırdır gerçekleştirilen festivalin dünyadaki özelliği ülkemizdeki ilgisi Antalya'daki duruşu mahalle arası düzenlenen festivale dönüşür. O zaman da 'al festivalini çal başına' denir, kendimiz çalar kendimiz söyler objektiflikten uzak kendine göre yontulmuş festival olur yok olur, unutulur gider.

Bu yüzdendir ki Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in herkesi kucaklayan ve herkesin sahip çıktığı Film Festivali'nin Antalya'ya yaraşır, Türkiye'nin örnek festival özelliğini koruması için gerekli hassasiyeti göstermesi hatta uyarıda bulunması festivalin namusu, duruşu ve bekası için önemlidir.