1974 yılında genç bir ekonomi muhabiri olarak atıldığım bu meslekle ilgili 45 yılda çok anı biriktirdim. Bu anıları bu sütunlarda paylaşmak gibi bir lüksüm yok. Ama ibret olsun diye bir anımı sizlerle paylaşmak isterim.

1970'li yıllar, İzmir'de o günkü adıyla Yamanlar Koleji adıyla bir eğitim yuvası açılacaktır. Süleyman Demirel Başbakan'dır. Ben de genç bir gazeteci. Demirel'i bekliyoruz. Bir saat geçti tören başlamıyor. Okulun sahibini bekliyormuşuz. Konferans salonuna omuzlar üzerinde bir zat giriyor. Başbakan Süleyman Demirel'i de ayağa kaldıran bu zatİzmir'de Hisar Camii'nin imamı. Kemeraltı Kestane Vakfı'nda örgütlenen tekstilci, kahveci gibi orta büyüklükte esnafın finanse ettiği, o gün vakıf,bugün bir terör örgütünün lideri.Bu vakfın ve liderinin imam hatip ortaokullarında sözü ayet gibi geçiyor.

Bu koleji ve daha sonra başka adlarla Türkiye'de, daha sonra da dünyanın dört bir köşesinde açılacak okullarla hangi hedefe koştuğunu görecektik. İmam hatiplerdenseçilen üstün zekalı çocuklarla Yargıtay, ordu, tıp, dış ilişkiler, polis akademileri gibi devletin üst kademeleri ele geçirilecek, bu örgüte sağ-sol-merkez tüm siyasiler destek olacak, yıllar sonra 'aldandık' diyeceklerdi ama iş işten geçmiş olacaktı.

Bu yapılanmanın tehlikesine o dönem Cumhuriyet Gazetesi İzmir Temsilcisi olan cesur kalemHikmet Çetinkayatek başına karşı duracaktı.Fakat bu terör örgütü liderinin palazlanması bugünlere kadar sürecekti.

O yıllarda Bademler Köyü Ortaokulu'ndan İmam Hatip Ortaokulu'na ataması yapılan genç bir edebiyat öğretmeni bu yapılanmanın gerçeğini yaşadı. Ateist dedikleri Aziz Nesin'in öykülerini okuttuğu, müstehcen bulunanAhmet Muhip Dranas'ın Fahriye Abla şiirini okuduğu için hakkında soruşturma açıldı. Kestane Vakfı öyle güçlüydü ki, yoksul İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin ailelerine maddi, manevi destekler devam ediyordu. Bu destekler yıllarca sürdü, arka bahçede yetişenler devleti ele geçirecek, anlaşılmaz bir din devlet kurulacaktı. Amaçları buydu.

Edebiyat öğretmeni İzmir Valisi'nden randevu aldı ve kendisini İmam Hatip Ortaokulu'ndan alınmasını istedi. Vali'nin verdiği yanıt şuydu; 'Sen bize orada lazımsın. Seni ve senin gibi çağdaş, Atatürkçü öğretmenleri oradan alırsak, bunlar işlerini daha rahat hallederler. Sizler eğitimin güvenlik duvarısınız.'

O genç öğretmen o okulda tam 14 yıl öğretmenlik yaptı. Davası düştü, haber gazetelerde yayınlanınca Kestane Vakfı'nın baskısı azaldı ama bu okuldan çıkan üstün zekalı çocuklar Yamanlar Koleji'ne alındı. Oradan mezun olanlara daha sonra Harp Okulları'nın, Yargıtay'ın, Tıp biliminin yolları açıldı. O terör örgütü emellerine kavuştu, ta ki 15 Temmuz'daki hesaplaşmaya kadar.

O öğretmen benim eşimdi.

Eli öpülesi öğretmenim.

24 Kasım tüm öğretmenlerimize kutlu olsun.