Yerel seçime giderken başlıklı iki yazımda da toplumun bu seçimlerde iktidar karnesine not vereceğini vurgulamıştım, öyle de oldu. Emekli maaşlarının yetersizliği, enflasyonun yüzde 70’lerde seyretmesi, hayat pahalılığının denetlenemez oluşu gibi nedenler iktidar karnesine kırık not düşürmüştür.
İktidar oyları düşerken, CHP oyları ilk kez iktidar oylarının üzerinde yükselmiştir. Bu oran olası bir erken seçim için CHP’ye yeşil ışık yakmıştır.
Bu seçimlerin çok iyi okunması gerekiyor. İttifaklar dağılmış, her parti kendi boyunu posunu görmüştür. Bana göre bu seçimlerin kazananı ne CHP, ne de AKP olmuştur. Bu yerel seçimlerin kazananı geçim sıkıntısına düşen, kendisi ile inatlaşan ve hayat pahalılığına direnen halk olmuştur. Halk yerel yönetimlerde tercihini CHP’den yana kullanmıştır.
Ancak, yerel yönetimlerde ve özellikle de İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyükşehirlerde iktidarlığını sürdüren CHP’li belediyelere çok büyük görevler düşüyor.
Ülke iktidarı AKP’nin elindedir. İktidar yerel talepleri çok iyi dinlemeli, artık toplumla inatlaşmayı bırakmalı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına yeniden seçilen Sayın Ekrem İmamoğlu’nun zafer konuşmasında söylediği çok anlamlı. ‘Bu seçimlerin kaybedeni yok!’
Bu seçimler dünyaya örnek olacak bir demokrasi başarısıdır.
Bu seçimler Türk toplumunun umudunu kaybetmediğini gösteren bir direniş destanıdır. Bu seçimlerde kadınlarımız da yerel yönetimlerde göreve getirilmiştir.
11 ilimiz artık kadın belediye başkanlarına emanet.
Ülkemize kadın eli değecektir.
Ben her zaman umutlu oldum, umudumu hiç kaybetmedim.
Son söz;
‘Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz’